Özkaya Tıp Merkezi
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
MENÜ

Yara İzi Nedir? Yara İzi Nasıl Geçer?

Fiziksel travmalar, ameliyatlar, geçirilen kazalar ve sonrasında oluşan ameliyat dikiş izi, hastalıklar, yanıklar, yanık izi, bazı deri enfeksiyonları ve kesikler vücutta skar adı da verilen yara izi oluşumuna neden olabilmektedir. Derinin üst tabakasında görüntü olarak iz bırakan bu yaralar kişilerin psikolojik durumlarını etkileyebilmektedir. Yara oluştuğu anda zaman kaybedilmeden doğru yaklaşımla müdahale edilmesi daha az iz kalmasını sağlayacaktır. Oluşan travmanın etkisi ne kadar büyükse yaranın izi de o kadar büyük ve derin olabilmektedir. Yara izi için uygulanan tedaviler izin tamamen geçmesini sağlamaz ancak en aza indirilmesini amaçlar.

Yara İzi Nedir?

Cildin üst tabakasının herhangi bir nedenle yok olmasıdır. Özellikle görünür bölgede olan bir yerde ise yara izi kişiyi çok rahatsız eden bir durumdur. Yara izi travma, cerrahi, düşme, kesme, yanma gibi etkenlere bağlı oluşur. Cerrahilerde mutlaka kesilen her yerde iz kalır ancak ameliyatlarda bu izler saklamaya ya da en aza indirilmeye çalışılır. Aslında tamamen yok edilemez ancak görünürlüğü azaltılır, fark edilmeyebilir. 

Yara İzinin Sebepleri Nelerdir?

Yara izleri, vücutta oluşan yaraların iyileşme sürecinin bir parçası olarak bilinmektedir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin cildi mikroplardan ve diğer zararlı maddelerden koruduğu bir bariyerdir. Cilt hasar gördüğünde, vücut kendi kendini iyileştirmek için kolajenden yapılmış yeni bir doku oluşturmaktadır. Kolajen, cildi iyileştirmek ve eklemlerin korunmasında önemli bir rol oynar. Enfeksiyondan korunmak için cildi onarır ve açık alanları kapatarak yeni doku oluşumunda etkili olur.

Yara İzlerinin Neden Olduğu Sorunlar Nelerdir?

Çoğu yara izleri zamanla yok olur ve uzun süreli sağlık sorunlarına neden olmamaktadır. Bir yara izinin nasıl değiştiği, konumuna, boyutuna ve türüne bağlı olarak değişmektedir. Bir yara izi zamanla silikleşebilir  ama tamamen kaybolmaz. Bazı yara izleri aylar veya yıllar sonra sorunlara neden olabilir. Ağrılı veya kaşıntılı hale gelebilir.

Yara İzi Zamanla Yok Olur Mu?

Yara izleri, geçmişte oluşan yaralanma, ameliyat veya diğer sebeplerden dolayı oluşabilir. Tamamen yok olması istense de yara dokusu, çevre dokulardan farklı olduğu için kalıcı olabilmektedir.

Hangi Yaraların İzi Kalır?

Birçok yara izi tedavisi olmaksızın kendi kendine kaybolur fakat iz bırakabilmektedir. Bununla birlikte, keloidler (doku onarımının devam edip büyümesi) ve akne izleri kaybolmayabilir. Yaşlandıkça, cildiniz sıkılığını kaybettiği için sivilce sebebiyle oluşan yara izleri daha belirgin hale gelir.

Belirgin Yara İzlerinde Ne Yapılır? Yara İzi Nasıl Geçer?

Belirgin iz durumlarında özellikle kaza ve travmalardan sonra yüzde kollarda kalan izler maalesef tamamen geçirilemez. Bunları azaltmak mümkündür. Bazı çok kötü izlerde cerrahi müdahale yapılarak en azından yaranın kalınlığı, genişliği azaltılmaya, daha ince bir hale getirilmeye çalışılır. 

Mevcut izlerde bir ilerleme olmuyorsa yapılacak işlem erken dönemde silikon baskıdır.  Silikon yapraklarla yara izinin üzerine basılarak yaranın kabarması, daha düzgün iyileşmesi sağlanır. Bu yöntem ancak erken etkilidir. Yine erken dönemde bir takım iz kremlerine başvurulur.

Olgunlaşmış yara izlerinde lazer tedavisi fayda sağlar. Lazerle birkaç seans yara izi görüntüsü azaltılabilir. Bazı yara izlerinin altına PRP yapılabilir. Eğer iz çökükse izin altına yağ enjeksiyonu yapılabilir.

Yine rahatsız edici izlerde dermabrazyon peeling denilen işlemler tercih edilebilir. Bunlar mekanik olarak o bölgeyi tıraşlayarak yaranın alttan daha iyi iyileşmesini sağlar ya da kimyasal birtakım maddelerle aynı zımparada tıraşlıyormuş gibi hafif kontrollü yanıklar oluşturarak üstteki kötü dokuyu atıp daha iyi iyileşme göstermesini amaçlar.

Yanıklar da yara izi olarak tanımlanır.  Tüm yara ve yanıklar akut dönemde tedavi edilmesi gerekir. Tedavi yanığın derecesine göre belirlenir. Yanığa yönelik antibiyotikli kremlerin yanında leke ve iz tedavisini giderecek iz kremler eklenir. 

Yumuşak Doku Kanseri

Yumuşak Doku Kanseri Nedir ve Tedavisinde Neler Yapılır?

Nadir görülmesine rağmen kontrol altına alınmadığında hayat kalitesinde ciddi düşüşe sebep olan kanser türlerinden biri yumuşak doku kanseridir.

Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan kanserin erken teşhisi ve tedavisine yönelik yapılan sayısız çalışmalar, bu alanda ilerleme kaydedilmesini sağlamıştır. Ancak kanserle etkin mücadelede hastaların bilinçlenmesi, erken tanıya yönelik zamanında sağlık kuruluşlarına başvurması ve tedaviye aktif katılım sağlaması son derece kritiktir. Nadir görülmesine rağmen kontrol altına alınmadığında hayat kalitesinde ciddi düşüşe sebep olan kanser türlerinden biri yumuşak doku kanseridir.

Yumuşak Doku Kanseri Nedir?

Yumuşak doku olarak ifade edilen dokular, vücutta farklı organ ve dokuların çevresinde yapı ve destek görevi gören; yağ dokusu, kas grupları, kan damarlarını oluşturan dokular ve bağ dokularıdır. Bu dokulardan köken alan geniş bir kanser alt türü ise yumuşak doku kanserleri olarak bilinir. Yumuşak doku kanserleri vücudun genelinde herhangi bir bölgeden köken alabilir; tümör dokusunun geliştiği hücre türüne bağlı olarak farklı biyolojik ve klinik özellikler gösterebilir.

Yumuşak doku kanserlerinin klinikte en sık görülen türleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Liposarkom
Vücuttaki yağ dokusuna ait hücrelerin kanserleşmesi sonucunda liposarkom gelişir. Yağ dokusunun yer aldığı herhangi bir vücut bölgesinde oluşabilir. Tüm yumuşak doku tümörleri arasında en sık görülen alt türdür.

Leiomyosarkom
Sindirim sistemi, boşaltım sistemi veya üreme sistemi gibi iç organları oluşturan dokularda yer alan ve düz kas adı verilen hücre gruplarından kaynaklanan tümörlerdir.

Rabdomyosarkom
Vücudun hareketlerinden sorumlu iskelet kaslarının kanserleşerek kontrolsüz çoğalmasıyla rabdomyosarkom gelişir. Çocuklarda ve gençlerde en sık görülen yumuşak doku tümörüdür.

Yumuşak Doku Kanseri Neden Olur?

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi yumuşak doku kanserlerinde de altta yatan neden tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte bilimsel çalışmalar, bazı faktörlerin yumuşak doku kanseri gelişme riskini artırdığını ortaya koymuştur.

Aşağıdaki durumlar yumuşak doku kanserleri için risk faktörleri olarak özetlenebilir:

  • Genetik Yatkınlık: Yumuşak doku kanserlerinin önemli bir bölümü ailede, özellikle birinci derece yakınlarında benzer kanser öyküsü olan kişilerde görülür. Kanserli hücre oluşumuna sebep olabilen genetik mutasyon sendromlarına sahip kişilerde yumuşak doku kanseri gelişme riskinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu sendromlardan bazıları Gardner sendromu, tuberoskleroz, nörofibromatozis, Li-Fraumeni sendromu olarak sıralanabilir.
  • Kimyasallar: Vinil klorid, arsenik, tarım ilaçları veya dioksin gibi kimyasallara maruz kalan kişilerde yumuşak doku kanseri gelişme riski yükselir.
  • Enfeksiyonlar: HHV-8 gibi viral enfeksiyonların gelişmesi durumunda yumuşak doku kanseri ortaya çıkabilir.
  • Radyasyon: Yüksek dozda radyasyon verilen radyoterapi gibi uygulamalara bağlı, uzun dönemde vücudun çeşitli yerlerinde yumuşak doku kanseri gelişme riski artar.

Yumuşak Doku Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yumuşak doku kanserlerinin yol açtığı klinik belirtiler; tümörün konumu, boyutu, biyolojik özellikleri, çevre dokularla olan ilişkisi, metastaz varlığı gibi farklı durumlara bağlı olarak değişkenlik arz eder. Bununla birlikte, aşağıdaki belirtiler yumuşak doku kanserlerinin seyrinde hastalarda izlenebilir:

Tümörün geliştiği bölgede sınırlı şişlik veya sertlik,
Kitlenin çevre dokulara baskısına bağlı ağrı,
Kitlenin boyutuna ve konumuna bağlı olarak hareket kısıtlılığı, bağırsaklarda daralma veya tıkanma, solunum güçlüğü.

Yumuşak Doku Kanseri Tanısı Nasıl Konur?

Yumuşak doku kanseri şüphesi olan hasta öncelikli olarak fizik muayene ve radyolojik görüntülemelerle ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir, ardından tespit edilen kitleye yönelik biyopsi işlemi planlanır.

Aşağıdaki yöntemler, biyopsi öncesi kitlenin değerlendirilmesine yönelik başvurulan teknikler arasındadır:

  • Ultrason: Kitlenin boyutu, fiziksel özellikleri, çevre dokularla ilişkisi gibi konular hakkındaki ilk değerlendirmede tercih edilen yöntemlerden biri ultrasondur. Özellikle kolay ulaşılabilir, yüzeysel kitlelerde tercih edilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Derin dokularda yer alan, özellikle karın veya göğüs kafesi içindeki kitlelerde kitlenin boyutu, fiziksel özellikleri, yayılımı gibi hususların değerlendirilmesi için BT’den yararlanılabilir.
  • Manyetik Rezonans (MR): Yumuşak doku tümörleri sağlıklı dokulara benzer özellikler gösterebildiğinden, dokuların detaylı değerlendirilmesine ihtiyaç duyulabilir. MR; BT’ye göre daha detaylı görüntüleme sunduğundan dolayı değerlendirmede tercih edilebilir.
  • PET-BT: Tüm vücudun kanserli kitleler yönünden taranmasına olanak veren PET-BT yönteminde, kanser hücrelerinin boyanmasını sağlayan özel bir madde damardan verilerek çekim yapılır. Bu sayede kanserin evrelemesi yapılarak tedavi planlaması için önemli veriler elde edilir.
  • Yumuşak Doku Kanseri Tedavisinde Neler Yapılır?
  • Yumuşak doku kanserlerinde tedavi hastalığın evresine; kitlenin boyutu, yayılımı, metastaz yapıp yapmadığı, çevre dokuları işgal edip etmediği gibi konulara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yumuşak doku kanserleri birbirinden farklı klinik özellikler gösterebilen birden fazla kanser alt türüne verilen genel bir isim olduğundan, patolojik inceleme sonrası teşhis edilen tür de tedavi kararını etkileyebilir.

Tedavide aşağıdaki yöntemlerde yararlanılabilir:

  • Cerrahi: Erken evrede tespit edilen, metastaz yapmamış ve çevre dokulara ciddi yayılım göstermemiş kitlelerde tümörün cerrahi yöntemlerle çıkarılması tedavide ilk basamaktır.
  • Kemoterapi: Cerrahi öncesi, sonrası veya cerrahiden bağımsız olarak, tümörün patolojik özelliklerine göre farklı ilaç kombinasyonlarından oluşan kemoterapi rejimleri tedavide uygulanabilir.
  • Radyoterapi: Cerrahi sonrası veya kemoterapi ile birlikte tümör kitlesinin hızla giderilmesi veya cerrahi yöntemler ile çıkarılamayan kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması için hastaya göre belirlenen doz ve sürede radyoterapi uygulanabilir.
  • Akıllı İlaç Tedavisi: Kanser hücrelerinin yüzeylerinde ürettikleri molekülleri tanıyarak bağışıklık sistemince hücrelerin elimine edilmesini sağlayan akıllı ilaçlar, seçilmiş vakalarda başarıyla uygulanabilmektedir.

E-Hizmetler

7/24 Kolay & Hızlı Randevu

Özkaya Tıp Merkezi Özkaya Tıp Merkezi
0(312) 417 8585