Pulmoner hipertansiyon (PAH/PH) yani akciğer hipertansiyonu genellikle ileri evrelerinde yakalanan ve hayati risk oluşturabilen bir hastalık olarak tanımlanıyor. Her yaştan insanı etkileyebilecek bir rahatsızlık olan pulmoner hipertansiyon, dikkatli bir yaşam ve düzenli takip gerektiriyor.
Pulmoner hipertansiyon yani akciğer hipertansiyonu, vücutta dolaşan kanı oksijenlenmek üzere kalpten akciğerlere getiren damarlardaki kan basıncının artmasıdır. Kalp, akciğer hastalıkları nedenlerine bağlı olmakla beraber, romatizmal hastalıkların seyri sırasında da ortaya çıkabilmektedir. Akciğer tansiyonu kalıtsal zeminde çok nadir görülen bir hastalıktır. Ancak genelde hastalara çok geç tanı konulduğu için çok ileri evrelerde yakalanabilmektedir. Pulmoner akciğer ile ilgili, hipertansiyon da kan basıncı yüksekliği ile ilgilidir. Genelde hipertansiyon aort damarı ve dallarındaki basıncın yükselmesi anlamına gelmektedir. Ancak bir de akciğerlerle ilgili bir dolaşım sistemi bulunmaktadır. Akciğere giden damarlardaki basıncın yükselmesi durumu da pulmoner hipertansiyon adını almaktadır. Kısaca pulmoner hipertansiyon akciğerleri besleyen pulmoner arterlerde görülen yüksek kan basıncıdır. Kalbe zarar veren bir durumdur. Pulmoner hipertansiyon ile birlikte pulmoner arterlerin duvarları kalınlaşır, sertleşir ve kanın geçmesine izin verilmez. Azalan kan akışı kalbin sağ tarafındaki atardamarlardaki kanın pompalanmasını zorlaştırır ve bu durum kalp yetmezliğine neden olur. Her yaştan insanı etkileyebilecek nadir bir durum olsa da farklı bir kalp ile akciğer hastalığı olan kişilerde daha sık görülür.
Akciğer tansiyonu yüksek olan hastalardaki en önemli belirti nefes darlığı ve çarpıntıdır. Hastalar genellikle eski kondüsyonlarını yerine getiremediklerini ifade ederler. Pulmoner hipertansiyon pek çok belirtiyle kendisini gösterebilir. Bu belirtiler şöyle sıralanabilir:
Semptomlar efor sırasında kötüleşebilir ve bunu etkileyebilir. Ancak bunun pulmoner atriyel hipertansiyon türünde durum ilerleyene kadar bir semptom da görülmeyebilir. Kardiyolojik kontrollerde pulmoner hipertansiyon açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Belirtiler, hem kalple hem de akciğerle ilgili olduğu için bu tür şikayetleri olan hastaların kardiyoloji uzmanı ve göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Pulmoner hipertansiyonlu bir hasta mutlaka birçok bölümün ortak takip ettiği tam donanımlı hastanelerde takip ve tedaviye devam etmelidir. Bu ekipte kardiyoloji, göğüs hastalıkları, kalp damar cerrahi uzmanı ve radyoloji uzmanı mutlaka olmalıdır.
Pulmoner hipertansiyon, 30 ila 60 yaşları arasındaki kişilerde daha sık teşhis edilir. Yaşlanma süreç, pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH) gelişme riskini artırabilir. Ancak, idiyopatik PAH genç erişkinlerde daha sık görülür.
Pulmoner hipertansiyon riskini artırabilecek diğer şeyler şunlardır:
Pulmoner hipertansiyonun pek çok nedeni olabilmektedir. Örneğin akciğer hastalıkları, kronik bronşit, astım, KOAH gibi sorunlar nedeniyle pulmoner hipertansiyon gelişebilir. Uyku apnesi nedeniyle de pulmoner hipertansiyon gelişebilir. Bu hastalarda uykuda solunum durabildiği için oksijelenme bozulur. Bu durum tedavi edilmezse pulmoner hipertansiyon oluşabilir. Bu durum kalp hastalıklarını da beraberinde getirebilir. Ayrıca kalp hastalıkları, mitral darlık, kalp kası hastalıkları da pulmoner hipertansiyon nedeni olabilmektedir. Romatoid artrit, pulmoner emboli gibi sorunlar da pulmoner hipertansiyon sebebidir. Eisenmenger sendromu, pulmoner hipertansiyona neden olan bir tür doğuştan kalp hastalığıdır. En yaygın olarak, kalpte ventriküler septal defekt adı verilen iki alt kalp odası (ventrikül) arasındaki büyük bir delikten kaynaklanır. Kalpteki bu delik, kanın kalpte yanlış akmasına neden olur. Oksijen taşıyan kan (kırmızı kan), oksijenden fakir kan (mavi kan) ile karışır. Kan daha sonra – vücudun geri kalanına gitmek yerine – akciğerlere geri döner – pulmoner arterlerdeki basıncı arttırır ve pulmoner hipertansiyona neden olur.
Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon ve sol kalp hastalığına bağlı pulmoner hipertansiyon olmak üzere iki tür vardır. Bunların hepsi pulmoner hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır.
Pulmoner hipertansiyonda pulmoner arteriyoller ve kılcal damarlar daralır ve tıkanır. Bu durum kanın akciğere gitmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca akciğerlerin atardamarlarındaki basınç da artmaktadır. Böylece kalp kan pompalamak için daha çok çalışır buna bağlı olarak da kalp kası zayıflar. Bu da kalp yetmezliğine ve hatta ölüme kadar giden bir tabloya götürebilmektedir.
Rutin bir fiziki muayenede akciğer hipertansiyonu teşhisi konulmamaktadır. Mutlaka ileri tetkik yapılmalıdır. Öncelikle ekokardiyografik inceleme gereklidir. Ekokardiyografi ile akciğer tansiyonunun yüksekliği tespit edilirse elektrokardiyogram, akciğer grafisi, solunum fonksiyon testleri, kan gazı, akciğer tomografisi, karın ultrasonu ve çeşitli kan testleri uygulanır. Böylece hem tanı net konur hem de altta yatan sebepler bulunur. Bu tetkiklerde akciğer hipertansiyonu saptanan hastalara sağ kalp anjiyosu yapmak gerekebilir. Sağ kalp anjiyosu rutin bir anjiyo işlemi gibidir. Bu işlem bir tedavi yöntemi değil tanı yöntemidir. Kalp boşluklarının ve koroner arterlerin kontrast madde verilmesiyle görüntülenmesi, ayrıca kalp boşlukları ve ilgili damarlardaki basınçların ölçülmesi, akciğer tansiyonunun ölçülmesine esasına dayanır. Eğer hastalık ileri evredeyse kalbin kanı toplayan pulmoner artere kan gönderen kısımda ciddi bir basınç yüksekliği olabilir. Buna da kalbin sağ tarafı dayanamayıp, sağ kalp yetersizliğine yol açabilir. Sağ kalp yetersizliği varsa, hastada karında ve bacaklarda şişme belirtilerine rastlanabilir.
Akciğer hipertansiyonu tanısı alan hastaların yaşına ve altta yatan sebeplere göre tedaviler şekillenir. Anjiyografi sonrasında hastaların tanısı netleşir. Netleştikten sonra pulmoner hipertansiyon tedavi yöntemlerine geçilir. Bu hastalıkta ilaç tedavisi seçenekleri vardır. Bu ilaçlar hekimlerce raporlanır. Hastalar 3 ayda bir hekim kontrollerine gelmelidir. Eğer tek bir ilaç yeterli gelmezse, hastanın durumuna göre ikinci ya da üçüncü ilaç durumuna geçilebilir. Pulmoner hipertansiyona kalp veya akciğer sorunu gibi başka bir durum neden oluyorsa, tedaviler altta yatan duruma odaklanacaktır. Pulmoner hipertansiyona pulmoner arterleri tıkayan kan pıhtıları neden oluyorsa, daha fazla pıhtı oluşmasını önlemek için size antikoagülan ilaçlar önerilebilir. Ayrıca pulmoner endarterektomi olarak bilinen bir operasyon da önerilebilir.