İç hastalıkları alanında sağlık profesyonellerinin gerçekleştirdiği kapsamlı bir değerlendirme sürecidir. Bu muayene, genel sağlık durumunu belirlemek, hastalıkları erken evrede tespit etmek ve uygun tedavi yöntemlerini geliştirmek amacıyla yapılır.
Hastaların hareket yeteneklerini ve kas-iskelet sistemlerindeki sorunları belirlemek amacıyla gerçekleştirilen önemli bir süreçtir. Bu muayene, uzman fizyoterapistlerin hastaların durumu hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapmasına olanak tanır. Muayene öncesinde, hastaların gerekli hazırlıkları yapması kritik bir adımdır. Muayene sırasında, çeşitli testler ve değerlendirmeler gerçekleştirerek, bireyin ihtiyaçlarına özel bir tedavi planı oluşturulur.
Akciğer grafisi, akciğerlerin ve çevresindeki dokuların görüntülenmesi amacıyla yapılan önemli bir tıbbi incelemedir. Özellikle solunum sistemi hastalıklarının tanısında büyük bir rol oynar. PA grafisi, akciğerlerin arka-ön görünümünü sağlayarak doktorların değerlendirmede bulunmasına yardımcı olur.
Metabolizma üzerinde önemli etkileri olan bu hormon, kan şekerini kontrol etme görevini üstlenir. Ancak, insülin düzeyleri açlık dönemlerinde önemli değişiklikler gösterebilir ve bu durum, sağlığımız üzerinde ciddi etkilere yol açabilir. Açlık insülin seviyeleri, metabolizmanın durumunu anlamamıza yardımcı olurken, açlık insülin testi, bu seviyelerin ölçülmesinde önemli bir rol oynar.
Glukoz (Açlık)
Glukoz, bedenimizin enerji kaynağının temel bileşenlerinden biridir ve açlık glukozu, vücudun dinlenme halinde olduğu sırada, yani yemek yedikten sonraki en az sekiz saat boyunca ölçülen kan şekeri düzeyini ifade eder. Bu ölçüm, metabolizmanın ve insülin duyarlılığının sağlığını anlamada önemli bir rol oynamaktadır. Ancak açlık glukozu düzeylerinin normal aralıkta kalması, sağlığımız açısından kritik öneme sahiptir. Düşük veya yüksek değerler, şeker hastalığı veya diğer metabolik bozuklukların habercisi olabilir.
Vücudun farklı bölgelerini detaylı bir şekilde incelemek için kullanılan ileri düzey bir görüntüleme tekniğidir. Bu yöntem, manyetik rezonans görüntüleme (MR) teknolojisini kullanarak hastaların iç organlarını, dokularını ve yapılarını yüksek çözünürlükle görüntülemeyi mümkün kılar.
Karın bölgesindeki iç organların görüntülenmesi için kullanılan bir ultrasonografi yöntemidir. Bu yöntem, karaciğer, safra kesesi, böbrekler, sindirim sistemi organları ve pankreas gibi organların incelenmesine olanak tanır. Abdomen USG, bunların yanında, abdominal ağrı, kitleler veya sıvı birikintileri gibi problemlerin tanısında da sıklıkla kullanılmaktadır.
Üre, kreatinin ve ürik asit değerleri, vücut sağlığını değerlendirmek için önemli biyomarkerlerdir. Bu değerlerin ölçümü, genellikle bir kan testinden veya idrar testinden elde edilir.
Vücutta bulunan bir enzimdir ve genellikle karaciğer, kemik, böbrek ve safra yollarında yoğunlaşmıştır. Bu enzim, fosfat gruplarını organik bileşiklerden ayırarak çeşitli biyokimyasal süreçlerde önemli bir rol oynar. Ayrıca, alkalen fosfataz seviyeleri, sağlık durumunu değerlendirmek için önemli bir gösterge olabilir.
SGOT (Aspartat Aminotransferaz) ve SGPT (Alanin Aminotransferaz), karaciğerin sağlığıyla ilgili önemli rol oynayan enzimlerdir. Bu enzimler, özellikle karaciğerde bulunan hücrelerde üretildiğinden, karaciğer hasarı veya hastalığı durumunda kana geçiş yaparlar. Dolayısıyla, plazmadaki bu enzimlerin seviyeleri, karaciğerin işlevselliği hakkında önemli bilgiler sağlar.
Karaciğer sağlığının bir göstergesi olarak kullanılır. GGT enzim seviyesi, vücutta çeşitli hastalıkların ve bozuklukların tespitine yardımcı olabilir. Özellikle, alkole bağlı hastalıklar, safra yolu tıkanıklıkları ve karaciğer yağlanması gibi durumlar GGT seviyesi ile ilişkilidir.
Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin yıkımı sırasında oluşan bir atık bileşiktir. Karaciğer, bu bileşiği işleyerek vücuttan atılmasını sağlar. Bilirubin, vücutta iki şekilde bulunur: direkt (suda çözünür) ve indirekt (suda çözünmez) bilirubin. İndirekt bilirubin, karaciğer tarafından işlenmeden önce kan dolaşımında serbest halde bulunur. Direkt bilirubin ise karaciğer tarafından işlendikten sonra safra yoluyla bağırsaklara geçer.
Kolesterol total, vücudumuzda bulunan yağ benzeri bir madde olan kolesterolün genel seviyesini ifade eder. Kalp sağlığımız üzerinde önemli bir etkiye sahip olan kolesterol, vücudun normal işleyişi için gereklidir; ancak aşırı yüksek veya düşük seviyeleri sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bir hastanın idrarının çeşitli özelliklerini incelemek amacıyla yapılan laboratuvar testidir. Bu test, genellikle sağlık kontrolleri sırasında veya belirli sağlık sorunlarının teşhisinde kullanılır. İdrar örneği, hastanın böbrek fonksiyonları, idrar yolları, metabolik durumu ve diğer sağlık sorunları hakkında değerli bilgiler sunar.
Kan testleri, sağlık durumumuzu anlamanın en etkili yollarından biridir ve bu testlerin en yaygın olanlarından biri hemogramdır. Hemogram, kanın bileşenlerini analiz eden ve vücudumuzun genel sağlığı hakkında önemli bilgiler sunan bir testtir.
EKG, kalbin elektriksel aktivitesini ölçen bir testtir. Bu test, kalp atışlarının düzenini, hızını ve elektriksel iletim sistemini analiz ederek kalp sağlığını değerlendirir. EKG, elektrokardiyografi olarak adlandırılan bir prosedürle gerçekleştirilir ve genellikle birçok klinik durumda kullanılmaktadır.
Hepatit B virüsünün (HBV) yüzey antijenidir. Bu antijen, virüsün yüzeyinde bulunur ve enfekte olmuş bir kişinin kanında tespit edilebilir. HBsAg, Hepatit B enfeksiyonunun varlığını gösteren ilk belirteçlerden biridir. Eğer bir kişinin kanında HBsAg mevcutsa, bu, kişinin Hepatit B ile enfekte olduğu anlamına gelir. HBsAg testi, Hepatit B virüsünün varlığını belirlemek için kullanılır ve genellikle kan testi ile yapılır.
Vücutta bulunan bir tür yağ veya lipitten birisidir ve enerjinin depolanmasında önemli bir rol oynar. Trigliseridler, üç yağ asidinin bir gliserol molekülüne bağlanmasıyla oluşur. Vücudumuz, besinlerden, özellikle yağlardan ve karbonhidratlardan elde ettiği enerjiyi trigliserid olarak depolar.
Kardiyovasküler sağlık konularında sıkça duyduğumuz terimlerden biri olan LDL ve HDL kolesterol, kalp sağlığımızı doğrudan etkileyen iki önemli bileşendir. LDL, “kötü” kolesterol olarak bilinirken, HDL ise “iyi” kolesterol olarak adlandırılmaktadır. Bu iki tür kolesterolün dengesi, kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunları açısından kritik öneme sahiptir.
Serbest T4, tiroid bezinin ürettiği önemli bir hormondur ve vücuttaki metabolik süreçleri düzenlemede kritik bir rol oynar. T4, tiroksin olarak da bilinir ve tiroid hormonları arasında en yaygın olanıdır. Vücutta proteinlere bağlı olmayan, serbest halde bulunan T4, hücrelerin enerji üretimine ve metabolizmanın dengelemesine yardımcı olur.
HbA1C, hemoglobin A1c olarak da bilinir, kanınızdaki glukoz seviyelerini değerlendirmek için kullanılan bir testtir. Bu test, son 2-3 ay içindeki ortalama kan şeker seviyenizi gösterir ve genellikle diyabet tanısı veya yönetimi için kullanılır.
TSH (Tiroid Stimüle Edici Hormon), hipofiz bezinden salınan ve tiroid bezinin hormon üretimini düzenleyen bir hormondur. Bu hormon, tiroid hormonlarının (T3 ve T4) üretimini teşvik eder ve vücuttaki metabolizmanın sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlar.
CRP (C-Reaktif Protein), karaciğer tarafından üretilen ve vücutta iltihabi reaksiyonlara yanıt olarak salınan bir protein türüdür. Vücutta herhangi bir iltihap veya enfeksiyon durumunda CRP seviyeleri yükselir. Bu nedenle, CRP testi genellikle iltihaplı hastalıkların teşhis edilmesi ve izlenmesi amacıyla kullanılır.
CEA, yani Kanser Embriyonik Antijeni, vücutta doğal olarak bulunan bir proteindir. Genellikle fetal dokularda bulunur ancak yetişkinlerde de düşük seviyelerde mevcut olabilir. CEA başta kolon kanseri olmak üzere birçok farklı kanser türü ile ilişkilendirilen bir belirteçtir.