Özellikle erkeklerde gözlenen bir sorun olan saç dökülmesi, belirli sebeplerden dolayı çeşitli bölgelerde oluşan saç kaybı olarak bilinir. Bu bölgelere oldukça doğal ve kalıcı bir yöntemle birlikte uygulanan saç ekimi işlemi, sağlıklı bir saç görünümü elde etmeyi hedefler.
Alanında uzman ve tecrübeli olan doktoralar tarafından uygulanan saç ekimi, hijyen şartlarına dikkat edilerek yapılır.
Modern tıbbın ve teknolojinin de gelişmesi ile birlikte yapılan bu tedavi, konforlu ve güvenli şekilde gerçekleşir. Böylelikle saç dökülmesi problemini de yaşayan hastaları, estetik ve psikolojik açıdan da gelişir.
Uzun yıllardır saç seyrekliği şikayeti bulunan kişilerin arzu ettikleri hoş görünüme kavuşabilmeleri adına saç ekimi kurtarıcı bir çözüm olur.
Sürecin rahat ilerlemesi kişilerin tedavi zamanında kendilerini psikolojik olarak da rahat hissetmelerine katkı sağlar.
Başarılı sonuçları ile göz dolduran saç ekimi, erkeklerin en çok tercih ettiği estetik uygulama olarak kabul edilir. Erkeklerin yanı sıra saç dökülmesi yaşayan kadınlar tarafından da tercih edilen bu tedavi yöntemi, oldukça etkili olması ile bilinir.
Saç ekimi, saç bölgesinin yanında dökülme yaşanan kaş, bıyık ve sakal bölgesine de uygulanabilir. Bu yöntem yalnızca dökülme problemini yaşayanlar tarafından değil, seyrek saç yapısına sahip olan kişilerce de tercih edilebilir.
Sıklıkla uygulanan bir yöntem olan saç ekimi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör, kişinin yeterli oranda kıl köküne sahip olmasıdır. Bu yöntem genellikle ense üzerinden alınan ve greft adı verilen kıl köklerinin kullanılması ile gerçekleşir.
Özünde bir doku nakli işlemi olarak bilinen saç ekimi ve süresi, dökülme olan bölgenin büyüklüğüne göre değişiklik gösterebilir. Bu duruma göre de seans sayıları kişiden kişiye fark eder.
Bu tedavi sürecindeki en önemli detaylardan birisi de saçların dökülme olan bölgeye ekiminden sonra, hızlı şekilde kanlanıp beslenmeye başlamasıdır. Bu durum da ‘saçın tutulması’ olarak adlandırılır.
Saç ekiminin başarılı ve etkili bir sonuç verebilmesi için olabildiğince greftin tutunabilmesi gerekir. Böylelikle saç bölgesi hem doğal bir görünüm kazanır hem de eski sağlığına kavuşabilir. Bu da ancak tecrübeli ve uzman doktorlar ile gerçekleşir.
Göz dolduran performanslara ve etkili deneyim sürecine sahip olan doktorların bulunduğu Özkaya Tıp Merkezinde, bu uygulamayı gönül rahatlığıyla yaptırabilirsiniz.
Özellikle erkeklerde sıklıkla gözlenen bir problem olan saç dökülmesinin en başarılı çözümü olan saç ekimi, başlıca 2 farklı teknikte uygulanır. Bu teknikler hakkında bilgi vermek gerekirse;
Fut Yöntemi
Açılımı foliküler ünite transplantasyonu olan bu yöntem, saçların kümeler halinde ekildiği teknik olarak bilinir. Saçların bulunduğu deri bölgelerinden alınan kıl kökleri, laboratuvar ortamında incelenir ve ayrıştırılır. Daha sonra ise uygun koşullar altında ekim işlemi gerçekleştirilir.
Fue Yöntemi
Foliküler ünite ekstraksiyonu olarak bilinen bu teknik için saçların çok kısa şekilde kesilmesi gerekir. Saçlı bölgeden kıl köklerinin alınmasının ardından bu kökler, laboratuvar ortamında uygulama alanına yerleştirilir. Bu yöntem kullanılırken genellikle lokal anestezi seçeneğine de ihtiyaç duyulur.
Saç ekim işlemi belirli plan ile birlikte uygulanır. Bu uygulamanın süresi de kullanılacak olan tekniğe ve yönteme bağlı olarak değişiklik gösterebilir. En etkili sonucu almak adına doktorların önerdiği programı takip etmeniz daha doğru olur.
Gerekli olan saç kökü sayısına göre seanslar da belirlenir. Böylelikle bu probleme sahip olan kişiler, etkili bir tedavi süreci geçirme imkanı bulabilirler.
Aynı zamanda bu başarılı tedavi döneminin içerdiği bazı riskler de bulunur. Uzman hekimlerin tecrübesi ile gerçekleşen bu süreçte nadiren de olsa komplikasyonlar görülebilir. Kellik oranının düzeyine göre 1-2 sene içerisinde saç dökülmesi tekrar edebilir.
Kendisini şiddetli ısı artışları ve ağrıları ile beraber belli eden istenmeyen enfeksiyonlar, deri seviyesinde ya da deriden daha kabarık olan, keloid de denen yara izleriyle çok nadir de olsa oluşabilmektedir. Saçın alındığı ve ekildiği bölgelerde ortalama 3 aya kadar sürebilen uyuşukluk gibi his kaybı da görülebilir.
Bir zaman sonra kişiler yeni hallerine adapte olarak yaşamlarını sürdürmeye devam edebilirler.