İdrar kaçırma, cinsiyet ve yaş fark etmeksizin, oldukça yaygın olan sağlık problemlerinden biridir. Genellikle çocukluk ve ileri yaş dönemlerinde görüldüğü düşünülse de aslında her yaş grubunda görülebilen bir hastalıktır. İdrar kontrolünün sağlanamaması sebebiyle oluşan bu rahatsızlığın pek çok farklı nedeni bulunur. İdrar kaçırmanın, ilerleyen zamanlarda farklı rahatsızlık veya hastalıklara neden olabileceğinden mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Mesane, idrarın biriktiği bölüm ve boşaltım sisteminin önemli bir parçasıdır. İdrarı boşaltmak için uygun koşulların oluşması gerekir. Bu koşullar sağlanıncaya kadar idrar mesanede bekletilir. Mesanenin kontrolünü de omurilik içerisinden geçen sinirler sağlar. İdrarın bu şekilde kontrol edilmesine kontinans denilmektedir.
Bu durumun tam tersi olarak, bazı kişilerde, mesanede idrarın tutulamaması ve istem dışı kaçırılması durumu oluşur. Bu durum üriner inkontinans ya da idrar kaçırma olarak adlandırılır.
İdrar kaçırma, hayati tehlike içeren bir hastalık değildir, ancak kişilerin ruhsal ve sosyal olarak kötü yönde etkilenmesine ve ilerleyen zamanlarda farklı hastalıkların oluşmasına neden olabilmektedir. Bununla birlikte kişisel hijyende, gün içinde gerçekleştirilen aktivitelerde ve kişilerin cinsel hayatında bazı problemler yaşanabilir.
Cinsiyet fark etmeksizin, her yaşta kişilerde görülebilen idrar kaçırmanın birçok farklı nedeni vardır:
Yukarıda belirttiğimiz nedenler arasında bazı öne çıkan risk faktörleri vardır. Bunlardan biri ileri yaştır. Pelvik kasları ileri yaşa bağlı olarak, zaman içerisinde zayıflar. Bu nedenle ileri yaştaki kişilerde idrar kaçırma rahatsızlığı daha sık görülmektedir.
Öne çıkan bir diğer risk faktörü de aşırı kilo, yani obezitedir. Özellikle vücut kitle endeksinin 30 üzerinde olması, pelvik kaslarının zarar görmesine, bu durum da idrar kaçırmaya neden olmaktadır. Çoğunlukla obezite tedavisinin ardından, kişiler idrar kaçırma rahatsızlığından kurtulabilir.
Kadınlarda hamilelik ve doğum da idrar kaçırmanın öne çıkan nedenleri arasında yer almaktadır. İdrar tutmayı sağlayan sinirlerin ve pelvik kaslarının, doğum esnasında zarar görmesi idrar kaçırmaya neden olabilmektedir.
İdrar kaçırmanın yaşa, cinsiyete ve diğer nedenlere bağlı olarak oluşan farklı tipleri vardır:
Sıkışma Tipi (Urge İnkontinans)
Şiddetli ve istemsiz kaçırma olarak da adlandırılan, mesanenin normalden daha çok aktif olduğu ve sıkışma haline bağlı olarak gelişen idrar kaçırma tipidir. Bu tip idrar kaçırmada, mesanede aniden bastıran, karşı konulamayan ve kontrol edilemeyen kasılmalar ortaya çıkar.
Yaş ve cinsiyet fark etmeksizin, her bireyde görülebilen sıkışma tipi idrar kaçırmanın tetikleyici faktörlerinden en önemlisi soğuk havadır. Bir diğer tetikleyici faktör ise, su sesidir. Araştırmalara göre, sıkışma tipi idrar kaçırma her 100 kişinin 22’sinde görülmektedir.
Stres Tipi (Stres İnkontinans)
Yaygın olarak, özellikle vajinal doğum yapmış kadınlarda görülen stres tipi idrar kaçırma, çoğunlukla gülme, öksürme ve hapşırma gibi eylemlerden sonra ortaya çıkar. Bununla birlikte koşma, atlama ve zıplama gibi fiziksel aktiviteler ve ağır yük kaldırma gibi eylemlerden sonra da meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda mesanede artan basınç sebebiyle pelvik taban kasları kontrol edilemez ve bireylerde idrar kaçırma rahatsızlığı yaşanır. Araştırmalara göre, stres tipi idrar kaçırma her iki kişiden birinde görülmektedir.
Karma Tip
Karma tip; hem sıkışmaya bağlı olarak görülen sıkışma tipinin hem de gülme, koşma gibi eylemlere bağlı olarak görülen stres tipinin bir arada olduğu idrar kaçırma tipidir. Araştırmalara göre, karma tip her 100 kişinin 30’unda ortaya çıkmaktadır.
Bu üç ana tip dışında, kişilerde idrar kaçırmaya neden olan farklı durumlar da gözlemlenmiştir. Bunlar:
Her yaşta erkekler görülebilen idrar kaçırmanın nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Kadınlarda üretra, mesaneyi vücut dışına bağlayan boru, daha kısadır. Bu nedenle kadınlarda idrar kaçırmanın daha yaygın olarak görüldüğü belirtilmektedir. Hamilelik, doğumlar, özellikle zorlu doğumlar, bebeklerin fazla kilolu doğması ve birden fazla doğum yapmak üretranın hasar görmesine sebep olabilir. Bunlar dışında menopoz dönemi de üretranın işlevini tam olarak yerine getirememesine neden olabilmektedir.
Her dört kadından birinde görülebilen idrar kaçırmanın, bazı hastalıklara bağlı olarak da gelişebildiği belirtilmektedir. Bu durumda öncelikle, bu rahatsızlığa sebep olan hastalık tedavi edilmelidir. Bu hastalık tedavi edildiğinde idrar kaçırma problemi ortadan kalkacaktır. Ancak, bazı kişilerde bu problem kalıcı olabilir. Bu durum da ise deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından uygun tedavi yöntemi uygulanmalıdır.
İdrar kaçırma, kişileri hem psikolojik ve sosyal açıdan hem de fiziksel olarak etkileyebilmektedir.
Günlük hayatta, sosyal ortamlarda ve profesyonel iş yaşamında idrar kaçırmaya bağlı olarak, kişiler zor duruma düşebilir ve buna bağlı olarak da kişilerin yaşam kalitesi etkilenir.
Genital bölgenin uzun süre ıslak kalması fiziksel rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Bu hastalıklar, tahriş, kızarıklık, ödem ve ciltte dökülmeler olarak sıralanabilir. Bunlarla birlikte, ıslaklık sebebiyle genital bölgede oluşan bakteriler idrar yolu enfeksiyonlarının oluşmasına sebep olabilir.
İdrar kaçırmanın tanısını koymak için, öncelikle hastanın tıbbi geçmişi ve idrar kaçırma öyküsü dinlenir. İdrar kaçırmanın ne zaman başladığı ve hangi sıklıkla görüldüğü hakkında bilgi alınır. Daha sonra, uzman doktor idrar kaçırmanın nedeni olabilecek fiziki veya sinirsel bir hastalığın olup olmadığını kontrol eder.
Fiziki muayene sonrasında, kesin tanının konması için hastalara bazı testler uygulanır. Bu testler:
İnvaziv ürodinamik testler çoğunlukla, cerrahi operasyona gerek duyulduğunda ve diğer yöntemlerle tanı konulamadığında tercih edilir.
İdrar kaçırma tedavisinde, hastanın hikayesine ve idrar kaçırma tipine bağlı olarak, öncelikle cerrahi olmayan yöntemlere başvurulur. Ancak bu yöntemlerin işe yaramadığı durumlarda cerrahi yöntemlerden yararlanılabilir.
Cerrahi olmayan yöntemler, genellikle sıkışma tipi idrar kaçırma rahatsızlığına sahip hastalarda uygulanmaktadır.
İlaç, kişilerin yaşam tarzında yapacakları değişiklikler ve egzersiz idrar kaçırmanın cerrahi olmayan yöntemleridir.
Cerrahi yöntemler, genellikle stres tip idrar kaçırmanın tedavisinde kullanılmaktadır. Sık kullanılan cerrahi teknikler; TOT ve TVT gibi ameliyat yöntemleridir. Bu ameliyatlar ortalama 30 dakika sürer ve hasta, aksi bir durum oluşmadıkça, ertesi gün taburcu edilir. Cerrahi yöntemlerin başarı oranı %85-90 civarındadır.
Cerrahi istemeyen ya da cerrahi yöntemlere uygun olmayan hastalara ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Ancak ilaç tedavisinin başarı oranı, cerrahi yöntemlere göre düşüktür ve bazı yan etkileri bulunmaktadır.
İdrar kaçırma rahatsızlığınız varsa, Özkaya Tıp Merkezi‘nde son teknolojiler ve uzman hekimlerce tedavi olabilirsiniz.