Son dönemlerde omurga ağrılarının tedavisinde ön plana çıkan spinal enjeksiyonlar, daha özelde omurganın mekanik sorunlarında tercih ediliyor. Omurga ağrılarının yanı sıra bel- boyun ağrılarının tedavisinde de spinal girişimsel tedavi seçenekleri öneriliyor. Kısa süre içerisinde ağrıyı giderme avantajı ve komplikasyon ihtimalinin düşük olması sayesinde hastalara büyük ölçüde konfor sağlıyor.
Spinal enjeksiyon ya da spinal iğne uygulamaları ameliyat gerektirmeyen medikal ve fizik tedavi uygulamaları ile ilaçlı ve takipli tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Deneyimli bir hekim tarafından belirli teknik ve görüntüleme cihazları eşliğinde uygulanan bu invaziv işlemler sayesinde ağrı tedavisinin yanı sıra ağrı kaynağı da tespit edilebilmektedir.
Sık uygulanan spinal girişimsel tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir;
Bu yöntemlerin en büyük avantajı güvenli yöntemler olmasıdır. Hekim cihaz eşliğinde görerek problemli alana girdiğinden komplikasyon riski çok düşüktür. Hasarlı alana direkt girildiği için kullanılan ilaç dozları çok düşük miktarlardır. İşlem uygulanan bireylerin ortalama %90 gibi önemli bir çoğunluğunda etkili bir tedavi seçeneğidir. Genel olarak spinal enfeksiyon avantajları şunları içerir;
Spinal enjeksiyonun en gerekli görüldüğü uygulama alanı ameliyat gerektirmeyen ama medikal ve fizik tedavi uygulamaları gibi konservatif tedavi yöntemleri ile gerilemeyen bel-boyun fıtıkları, kireçlenmeler ve kanal darlıklarıdır. Bu hasta grubunda ilerleyici kas kuvvet kaybı, idrar ve gaita inkontinansı, erektil disfonksiyon olmamalıdır. Fıtıklar dışında sakroiliak eklem disfonksiyonu, faset eklem ağrıları da enjeksiyon tedavisinden fayda görmektedir. Özellikle bel fıtığı ameliyatı olmuş ama ameliyat sonrası yapışıklık (fibrosis) dokusu nedeni ile ağrıları tekrar nüksetmiş kişilerde epidural Hyaluronidaz ve steroid enjeksiyonu etkili bir tedavi sağlamaktadır. Geçmeyen kuyruk sokumu ağrılarında, doğum sonrası başlayan koksidini tedavisinde, koksiks enjeksiyonu ile birlikte impar ganglion blokajı da hastaların büyük çoğunluğunda hızlı bir şekilde ağrı kontrolü sağlamaktadır. Faset eklem disfonksiyonunda koksidini tedavisinde radyofrekansla sinir modülasyonu da pek çok hastada etkili bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Boyun ve sırt fıtığı, boyun kireçlenmesi tedavisinde de enjeksiyon teknikleri hızlı ve etkili bir tedavi sağlamaktadır. Özellikle gerilim tipi boyun ağrısında ve migrende çok pratik bir yöntem olan oksipital sinir blokajı da hızlı bir şekilde ağrı kontrolünü sağlamaktadır.
Uygulamanın önemli bir yan etkisi olmadığından pek çok hastaya uygulanabilmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunur. Kalp rahatsızlığı ya da beyinde vasküler tıkanıklık nedeni ile kan sulandırıcı kullanan hasta grubunda kan sulandırıcı ile ilgili hekimle görüşülüp 5-7 gün kadar ilaç tatilinden sonra işlem güvenli bir şekilde uygulanabilmektedir. Kontrolsüz diyabeti olan hastalar da dikkat gerektirir. İlaç dozları hastanın kan şekerini yükseltmeyecek şekilde düzenlenerek işlem yapılabilir. Gebe hastalara ultrason eşliğinde ilaç uygulanabilir. Ancak gebe hastada X- ışını içerdiğinden floroskopi altında işlem yapılamaz. Ciddi pıhtılaşma bozukluğu olan kan hastalıklarında, aktif enfeksiyon durumunda önerilmez. İşlem için hastanın yaşının pek önemi yoktur. Çocuklarda bel fıtığı pek görülmemektedir. Ancak 12-13 yaşlarında dahi büyük fıtığı olan hastalarda spinal enjeksiyon yöntemleri yapılabilir. Genellikle her yaşta uygun endikasyon varsa güvenle yapılabilir.