Kulak ameliyatlarından sonra iz kalması hastalardın en çekindiğini konuların başında gelmektedir. 1950’li yıllardan beri mikroskop eşliğinde yapılmakta olan kulak ameliyatlarında son yıllarda endoskopik yöntemler ön plana çıkmaktadır. Kulak ameliyatlarında endoskopik yöntemlerin kullanılmasıyla birlikte ameliyat sonrası izler de yaşanmamaktadır.
Kulak ameliyatlarında kullanılan mikroskobik yöntemin yanında son yıllarda halk arasında kapalı kulak ameliyatı olarak bilinen endoskopik kulak ameliyatı ön plana çıkmaktadır. Her hangi bir cilt kesisine gerek kalmadan kulak kanalından endoskop ile girilerek birçok kulak ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Endoskop dar bir tüp şeklindedir ve görüşü sağlayan lens bu dar tüpün uç kısmanda yer alır.
Kulak kemiği boşluklar, damarlar, sinirler ve ana yapıları barındıran karmaşık bir yapıya sahiptir. Kulak ameliyatları 1950’li yıllardan beri mikroskobik yöntemlerle yapılmaktaydı. Ancak son yıllarda kulak ameliyatlarında endoskop ön plana çıkmaktadır. Ameliyatı gerçekleştiren cerrah bir eliyle endoskopu tutarak kulak içinde geniş bir görüş açışı elde eder. Diğer eliyle ise cerrahi işlemi gerçekleştirir. Hastaya ve doktora büyük bir konfor sağlayan endoskopik kulak ameliyatlarının tecrübeli ellerde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ameliyat sırasında doktor bir eliyle sürekli endoskop tuttuğu için cerrahi işlem tek elle gerçekleştirilmektedir. Bu da tecrübe gerektiren bir durumdur. Endoskopik kulak ameliyatlarında tecrübeli doktorların gerçekleştirdiği operasyonlarda yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.
Endoskopik kulak ameliyatları daha çok dış ve orta kulak ameliyatlarında aktif olarak kullanılmaktadır. Buşon denilen kulak kirinin temizliğinden çok komplike rahatsızlıklara kadar bir çok hastalıkta endoskopik kulak ameliyatı yöntemi kullanılabilmektedir.
İç kulak ameliyatlarında genellikle mikroskobik cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Ancak iç kulakta yapılan mikroskobik ameliyatlarda da endoskop yardımcı unsur olarak kullanılabilmektedir.