Topuk dikeni, kalsiyum birikintilerinin topuk kemiğinin plantar fasyaya bağlandığı yerde hareket kısıtlılığına neden olacak şekilde kemik çıkıntısı (yumru) ve kemik büyümesi oluşturmasıdır. Topuk dikeni, genellikle ayak bağlarında aşırı yüklenme sonucu stres olduğunda meydana gelir. Sert zeminde yalın ayak bir şekilde yürümek ve havuz kenarında çıplak ayakla dolaşmanın da topuk dikeni meydana getirdiği bilinir. İlk ve en erken belirtisi topukta meydana gelen ağrı olan topuk dikeninin ağrısı akşama doğru daha da şiddetlenir. Tedavi edilmediği takdirde günlük hayatı ve hareket kabiliyetini olumsuz yönde etkileyen topuk dikeni, düz ve sert tabanlı ayakkabı giyenlerde, yalın ayak yürüyenlerde, ayak yapısı ve basma bozukluğu olan kişilerde daha sık görülür. Muayene ve röntgen çekimi ile tanısı konulan topuk dikeninde erken tanının iyileşme açısından büyük önem taşıdığı gözardı edilmemelidir. Topuk dikeni hastalığı ve meydana gelen şikayetler doğru tedavi ile ortadan kaldırılabilir.
Topuk dikeni, obezite, düz taban ve topuk kemiğini ayak parmaklarındaki kemiklere (plantar fasya) bağlayan bağ iltihaplanması gibi nedenlerle ayak topuğunda kalsiyum birikmesine bağlı meydana gelen kemik çıkıntısı veya kemik büyümesidir. Dinlenme halindeyken sessiz kalan; ancak hareket edildiğinde kendini hissettiren ağrılarla belirti veren ve ağrının gün sonuna doğru şiddetini artırdığı ortopedik bir sorun olan topuk dikeni, günlük hayatta kişinin hareketlerini kısıtlayan bir sağlık sorunudur.
Topuk kısmında çivi ya da taş olduğu hissini veren topuk dikeninde yaygın görülen ilk belirti topukta meydana gelen ağrıdır. Bu ağrı genellikle gün sonuna doğru şiddetini artırır. Genellikle ayak bağlarına baskı yapılması ve kemiklerde oluşan stres ve zorlanma sonucu meydana gelen topuk dikeni, sert bir zeminde yalın ayak bir şekilde yürüme sonucunda da tetiklenir. Şiddetli bir ağrı yaşanmadığı sürece kişilerin fark etmediği topuk dikeni, erken teşhisle tedaviyi mümkün kılan bir hastalıktır. Önemli olan, teşhis sonrası uygun tedavi yöntemi belirlenerek sürecin ilerlemesidir.
İstirahat, buz kompresi, topuğu sabitleyici cihazlar, ağrı kesici kremler ve masaj, topuk dikenine iyi gelen yöntemler arasında sıralanabilir. Bu yöntemlerin doğru bir şekilde uygulanması, topuk dikeni şikayetlerinin hızlı bir şekilde azalmasını sağlar.
Topuk dikenine derinin altında bulunan bağ doku olan fasyanın gerilmesi ve topuk kemiğini kaplayan zarın yırtılmasına bağlı ayak kasları ya da bağlarına uygulanan stres ve zorlanmaya vücudun verdiği tepki sebep olur. Obezite, sert zeminde koşu yapma, ortopedik olmayan ayakkabı kullanımı, topuğa fazla baskı uygulayan anormal yürüyüşler, düz taban veya yüksek kemerli ayağa sahip olmak, uzun süreler ayakta durmak, diyabet, artrit, plantar fasiit (topuk iltihabı) topuk dikeni oluşumunun yaygın nedenleridir.
Topuk dikenine neden olan durumlar şöyle sıralanabilir:
Ayak kaslarındaki bağlarda ve özellikle plantar fasyadaki gerginlik ve aşırı zorlanma topuk dikenine ve buna bağlı olarak şiddetli ağrılara sebep olabilir.
Sert yüzeylerde yürümek başta olmak üzere, koşmak veya atlamaktan kaynaklanan tekrarlayan zorlanma ve stres, topuk dikeninin yaygın bir nedenidir.
Sert tabanlı bir ayakkabı tercih etmek, topuk kemiklerine zarar vererek topuk dikeni oluşumuna yol açabilir. Bu duruma örnek olarak kadınlarda babet, erkeklerde sert tabanlı kösele ayakkabılar verilebilir.
Egzersiz yaparken ayak bağları ve kasları zorlanır. Bu zorlanmanın üstüne yanlış ayakkabı kullanımı da eklenirse plantar fasya hasar alır ve topuk dikeni görülebilir.
Fazla kilolar, topuk kemiğine çok fazla baskı uygular. Bu durum fibröz dokunun (plantar fasya) iltihaplanmasına yol açabilir ve beraberinde yoğun topuk ağrısı yaşatır.
Topukta, kemikte ve bağlarda meydana gelen yaralanmalar da topuk dikenini tetikleyen nedenler arasındadır.
Özellikle topuk bölgesine aniden yüklenme olduğunda veya uzun süre ayakta kalınması sonucu fasya adı verilen liflerde baskı oluşur ve topuk dikeni ortaya çıkar.
Topuk dikeninin ilk ve en önemli belirtisi topukta ağrı görülmesidir. Topuk dikeni ağrısı iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi sabah kalkınca ayak tabanı ağrısı ve topukta batma tarzında ağrı hissedilmesi, ikincisi ise ayağın kullanılması ile beraber gün sonunda topukta artan ağrıdır. Hastalar sabah saatlerinde attıkları ilk 5-6 adımda şiddetli ağrı hisseder. Bu ağrı üzerine basıldığında topuğun altında bir çivi varmış gibi hissettirir. Ancak gün içinde yürüdükçe ve ısındıkça bu ağrı yavaş yavaş azalır.
Uzun süren yürüyüşlerin sonunda giderek artan bir topuk ağrısının ortaya çıkması ve dinlenildiğinde bile hala devam etmesi ise ikinci ağrı şeklini oluşturur. Bu belirtilere çoğunlukla topukta yanma da eşlik eder. Hastalığın ilerlediği durumlarda hastalar, topuğunun üzerine basamaz ve aksar hale gelir. Hastalık ilerlediğinde bu ağrı süreklilik kazanır ve hastalar topuklarına ağırlık vermemek için parmak uçlarına basarak yürümeye çalışır.
Topuk dikeninin tanısında ortopedik muayene çok önemlidir. Devamlı ya da zaman zaman topukta oluşan ağrı sonucunda topuk dikeninden şüphelenilmesi durumunda mutlaka bir Ortopedi ve Travmatoloji uzmanına danışılmalıdır. Genellikle hastanın şikayeti, muayene esnasında üstüne bastıktan sonra hastanın ayak topuğunda ağrı görülmesi ve topukta batma hissetmesi topuk dikeni ile ilgili fikir sahibi olunmasını sağlar. Bunlara ek olarak topuk dikeni röntgen görüntüsü, yani röntgen filmlerinde dikensi çıkıntıların olması teşhise kesinlik kazandırır. Nadiren bazı hastalardan ayak tabanı zarının topuk kemiğine yapıştığı yerdeki ödemi ya da var olabilecek yırtıkları görmek için MR da istenir. Ancak MR sıklıkla istenen bir tetkik değildir.
Topuk dikeni tedavisi için seçenekler arasında istirahat, egzersiz, kişiye özel ayak sabitleyici, antiinflamatuar ilaçlar ve kortizon enjeksiyonları yer alır. Bunlarla birlikte ağrısı kesici kremler ve masaj uygulamaları da topuk dikenine iyi gelen tedavi yöntemlerindendir. Bu tedavi yöntemleri başarısız olursa hastanın durumuna göre ameliyat gerekli olabilir.
Günde 4-5 sefer beş dakika boyunca ayak parmaklarını geriye doğru gerdirerek egzersiz yapmalı ve topuğa buzla masaj uygulanmalıdır.
Topuk dikenine iyi gelen tedavi yöntemleri aşağıdaki gibidir:
Birinci basamak tedaviden fayda görmeyen hastalara ikinci basamak tedavisinde yer alan topuk dikeni iğnesi uygulanır. Bu tedavide kortizon ve PRP olmak üzere iki farklı içerikle enjeksiyon yapılabilse de genellikle kortizon iğneleri kullanılır. İlk uygulama sonrasında ağrısı devam eden hastalara 10-15 gün sonra tekrar enjeksiyon yapılabilir. Ancak bu iğneler en fazla iki ya da üç kez tekrarlanır. Çünkü ilaca bağlı yan etkilerin yanı sıra kortizon, topuk dikeninde yırtıklara neden olabilir. Kortizondan fayda görmeyen hastalara PRP enjeksiyonu uygulanabilir. İğne tedavisi hastaları rahatlatırken, ağrıları uzun süre ortadan kaldırıp, tamamen de geçirebilir.
İğne tedavisinden fayda görmeyen hastalara ESWT (Extracorporeal Shock Wave Therapy) tedavisi uygulanır. ESWT tedavisi şok dalgası, ses dalgası, halk arasında da “Topuk dikeni kırdırma ya da topuk dikeni kırma ” olarak da tabir edilen bir tedavi yöntemidir. Bu tedavideki hedef; topuk altında röntgen filminde görülen çıkıntıyı kırmak değil, yüksek enerjili ses dalgaları ile ayak tabanı zarının topuğa yapıştığı yerde iyileştirmeyi hızlandırmak için kontrollü bir zedelenme, yani mikro kanamalar yaratmaktır.
Topuk dikeni tedavisinde kullanılan bir diğer tedavi yöntemi de radyofrekans uygulamasıdır. Bu uygulamada ses dalgaları ile o bölgedeki sinirleri hissizleştirmeye yönelik bir işlem yapılır. Daha büyük iğneler ile girilip, radyofrekans yöntemiyle kontrollü bir ısı yaratarak o bölgedeki duyu ve ağrı sinirleri hissizleştirilerek tedavi uygulanır.
Bütün bu tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen hastalara topuk dikeni ameliyatı uygulanır. Bu ameliyatla taban zarının topuğa yapıştığı o bölge kesilerek gevşetilir ve hastanın rahatlaması sağlanır. Ancak cerrahi tedavi çok nadir olarak uygulanır.
Topuğun epsom tuzu ya da elma sirkesi içinde bekletilmesi, hindistan cevizi yağı ile ovalanması, balık yağı, omega-3 ve D vitamini içeren besin tüketimi ve takviye alımı topuk dikenini geçirmeye yardım eden doğal yöntemler arasında yer alırlar.
Topuk dikenini geçirmeye yardım eden doğal yöntemler şunlardır: