Sinüzit sinüsleri kaplayan alın, yanaklar ve burun gibi alanları içeren yüz kemikleri içerisindeki boşlukların iltihaplanması veya şişmesidir. Burun tıkanıklığı, yüz kemiklerinde dolgunluk, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, geniz akıntısı, baş ağrısı ve koku almada güçlük sinüzitin belirtileridir. Akut sinüzit genellikle ağrı kesici ilaçlar, nazal dekonjestanlar ve nazal tuzlu su ile semptomların rahatlatılmasının ötesinde herhangi bir tedavi gerektirmezken kronik sinüzit vakalarında doktor tarafından antibiyotik tedavisi önerilir.
Sinüzit, sinüslerin astarının ve sinüsü kaplayan dokuların iltihaplanması veya şişmesi durumudur. Yüz ağrısına, burun tıkanıklığına veya akıntısıyla birlikte bazen de ateşe ve diğer semptomlara sebebiyet verebilir. Genellikle soğuk algınlığından kaynaklanır ancak diğer virüsler, bakteriler, mantarlar ve alerjiler de sinüzite neden olan durumlar arasında yayılır.
Hem çocukları hem de yetişkinleri etkileyen bir durum olan sinüzit, evde uygulanacak doğal tedavilerle, ağrı kesici ilaçlarla ve tuzlu su ile rahatlatılır. Bu durum akut sinüzit için geçerlidir ancak kişide kronik sinüzit varsa antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Sinüzit çeşitleri kendi içinde akut, subakut, kronik ve tekrarlayan sinüzit olarak ayrılır. Bunların dışında bakteriyel viral sinüzitle birlikte mantar sinüziti de sinüzit türleri arasında gösterilir.
Bakteriler sinüzite neden olabilir veya viral bir sinüzit vakasından sonra kişiye bulaşabilir. Genellikle 10 gün sonra geçmeyen burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve yüz ağrısı söz konusuysa bakteriyel sinüzitiniz olabilir. Belirtiler iyileşiyor gibi görünebilir ancak daha sonra geri gelebilir ve ilk belirtilerden daha da şiddetli bir hal alabilir. Antibiyotikler ve dekonjestanlar genellikle bakteriyel sinüzit tedavisinde kullanılır.
Mantarın neden olduğu sinüs enfeksiyonları genellikle diğer sinüzit türlerinden daha ciddidir. Zayıflamış bir bağışıklık sisteminiz varsa mantar sinüzitine yakalanma riskiniz daha yüksektir.
Özellikle kişide 12 haftadan daha uzun süren kronik sinüzitin meydana gelmesinin nedenleri arasında enfeksiyonlar, virüsler, bakteri, mantarlar ve toz, küf gibi alerjenlerle birlikte sigara dumanı gibi çevresel faktörler yer alır.
Genel olarak daha yaygın görülen kronik sinüzit nedenleri şunları içerir:
Nefes almayı zorlaştıran burun tıkanıklığı, sarı veya yeşilimsi renkte gelen burun akıntısı, yüzde dolgunluk hissi, ateş, burun tıkanıklığı ve buna bağlı koku duyusunda azalma ile baş ağrısı sinüzit belirtileridir.
Akut sinüzit belirtileri genellikle şunları içerir:
Özellikle akut sinüzit belirtileri genellikle kendi kendine veya doğal tedavi yöntemleriyle 3-5 gün içinde geçer ancak semptomlar 10 günden daha fazla sürüyorsa kronik sinüzite dönüşebilir ve doktor tarafından antibiyotik tedavisine başlatılır.
1 haftadan uzun süren baş ağrısı en sık görülen beyinde sinüzit belirtileri semptomudur. Diğer yandan zihinsel durum değişikliği, nöbetler veya fokal bozukluklar gibi nörolojik belirtilerle birlikte kusma ve alında şişlik de yaygın belirtiler arasında gösterilir.
Genelde insanlar başı veya yüzü ağrıdığında sinüzit olduğunu düşünürler, oysa sinüzit kendisini ağrı ile çok az fark ettirir. Sinüzitte ağrı oranı yüzde 5 civarında seyreder. Sinüzitte daha ön planda olan şikâyetler, burun tıkanıklığı, sesteki bozulma, yüzde dolgunluk hissi ve burun akıntısı olarak bilinir.
Sinüzit teşhisi için doktor öncelikle kişinin burun akıntısını, şişme veya tıkanma olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca burnun içine bakmak için küçük ve ışıklı bir alet olan endoskop kullanabilir.
Genel olarak sinüzit teşhisinde başvurulan yöntemler aşağıdaki gibidir:
Sinüzit doğru tedavi edilmediğinde farenjit, kronik gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit, beyin apsesi gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilir. Sinüzit tanısı kulak burun boğaz muayenesi ve endoskopik muayene, direkt grafi ve sinüs tomogrofisi yöntemleri ile konulur.
“Akut”, “Subakut” ve “Kronik” olarak sınıflandırılan hastalıkta; akut sinüzitler yaklaşık 4 hafta sürer. İlaç tedavisiyle ya da kendiliğinden geçer. Subakut sinüzit bir geçiş evresidir. Bu evrede akut sinüzit iyileşmemiş; kronik sinüzit ise tam olarak oluşmamıştır. Kronik sinüzit ise yaklaşık 3 aydan uzun sürmektedir. Öncelikle antibiyotik tedavisi uygulanır. Eğer sinüzit kronikleşmişse yani ilaç ile tedavi edilemiyorsa sinüzit ameliyatı gündeme gelebilir. Kronik sinüzit hastalarına “Endoskopik Sinüs Cerrahisi” ya da uygun görülen hastalarda “Balon Sinoplasti Cerrahi” yöntemi uygulanabilmektedir.
Endoskopik sinüs ameliyatında sinüslerin doğal kanallarını tıkayan polip veya diğer anatomik bozukluklar düzeltilerek sinüslerin kanalları açılmaktadır. Fakat bu yöntem daha uzun iyileşme dönemi gerektirir. Komplikasyon riski açısından dikkatli ve özenli yapılması gereken bir ameliyattır. Balon sinoplasti daha güncel bir yöntemdir sadece yüz, alın ve geniz bölgesindeki sinüslere uygulanmaktadır. Hastanın bu yöntem için uygunluğu doktor tarafından belirlenmelidir. Bu tedavi ile hasta aynı gün taburcu edilmekte, ertesi gün işine dönebilmekte ve hastanın doğal anatomik yapısı bozulmamaktadır.
“Balon Sinüsoplasti” burun içinde hiçbir dokuya zarar vermeden, kanamaya yol açmadan ve tampon gerekmeden hızlı bir şekilde iyileşme sağlamaktadır. Bu yöntem, kalbin tıkanan damarlarının açılmasında kullanılan yönteme benzer bir şekilde sinüs tedavisinde uygulanmaktadır. Yöntemde, sinüslerin kapalı olan deliği bulunduktan sonra sönmüş haldeki balon bu deliğe yerleştirilmekte ve röntgen altında balonun doğru yerde olduğu gözlendikten sonra belli bir basınçla balon şişirilmektedir. Böylelikle açılması ya da genişletilmesi gereken delikte başarı sağlanmaktadır.
Sinüzit, şiddetli, kötüye giden ya da uzun süredir devam ediyorsa, sinüzit antibiyotik ilaçları ile tedavi edilir.
Sinüzit semptomlarını hafifletmeye yönelik uygulanabilecek yöntemler şunlardır:
Akut sinüzitler genellikle 14-21 gün içerisinde kendiliğinden geçer. Sinüzite neden olan enfeksiyon ile vücudun savaşabilmesi için dinlenip, vücudu dirençli tutmak önemlidir.
Sarımsak, zencefil ve bal doğal birer antibakteriyeldir. Bu gıdaları ayrı ayrı tüketebileceğiniz gibi, bal ve zencefili çay olarak karıştırıp içmekte sinüzite iyi gelebilir.
Bol sıvı tüketimi de vücudun enfeksiyonla savaşmasına yardım edebilir. Vücudun yeterli miktarda suya sahip olması sinüslerde ki cilt ve mukoza zarını da korumaya yardım edecektir. Aynı zamanda mukusun incelmesini de mümkün kılar.
Sıcak kompres sinüzitin yarattığı rahatsızlık ve ağrıyı dindirmeye yardım edebilir. Burun çevresinde sıcak nemli bir bez uygulamak burun salgılarının akmasını kolaylaştıracaktır.
Bir kase sıcak suya eğilip, başınızı da havlu ile kapatarak buharı solumanız sinüzit semptomlarını geçirmeye yardımcı olabilir. Ya da sıcak bir duşa girerek, oluşan nemi solumanızda benzer bir etki gösterebilir. Buhar solumanız mukusu atabilmenize de yardımcı olacaktır.
Neti potu tarzında bir burundan sıkıp, diğer burundan burun içini akıtarak temizlemeye yardımcı olan yöntemler sinüslerin de temizlenmesine yardımcı olacaktır.
Sinüziti önlemek için bazı yollar söz konusudur. Bu yollar şu şekilde özetlenebilir:
Üst solunum yolu enfeksiyonlarından kaçının. Soğuk algınlığı olan veya başka enfeksiyonlara yakalanmış kişilerle temastan kaçınarak sinüziti önlemeniz mümkündür. Özellikle yemeklerden önce ellerinizi sık sık sabun ve suyla yıkayın.
Alerjiye neden olan şeylerden uzak durun. Mümkün olduğunca alerjiniz olan şeylere maruz kalmaktan kaçının.
Sigara dumanından ve kirli havadan kaçının. Sigara dumanı ve havayı kirleten maddeler akciğerlerinizi ve burun kanallarınızı tahriş ederek alevlendirebilir ve burum da sinüzite sebebiyet verebilir.
Nemlendirici kullanın. Evdeki hava kuruysa, havaya nem eklemek sinüziti önlemeye yardımcı olabilir.