Dizlerin yere veya başka bir yüzeye sürekli ya da sert şekilde teması sonrası o bölgede travma oluşması ile birlikte prepatellar bursit ortaya çıkabiliyor. Bu rahatsızlık, diz kapağının önündeki bursa kesesi iltihaplandığında oluşuyor. Dizin ön kısmının şişmesine ve ağrıya neden olan hastalık genellikle dizleri yerde çalışan iş grubunda daha sık görülüyor. Prepatellar bursit bu nedenle hizmetçi dizi veya marangoz dizi olarak da adlandırılıyor.
Eklem bölgeleri çevresindeki kasları, tendonları ve çevre yumuşak dokuları çevresel sert uyaranlara veya çevre kemik dokularına karşı korumaya yarayan; içi sıvı dolu küçük keseler tıp dilinde bursa olarak isimlendirilir. Bursalar, kemik dokularını çevresel travmalardan korumaya çalışır. Bursa dokuları vücutta en sık diz, omuz ve kalça ekleminde bulunur.
Bursalar ani travmaya veya hafif düzeyde ancak sık ve uzun süreli basınca maruz kaldığında tıpkı elin sert bir yere çarpması durumundaki gibi sıvı toplayarak şişer. Bursa dokularının bu şekilde sıvı veya kan toplayıp şişmelerine bursit denir. Bursitler kısa sürede ortaya çıkıp (3 haftadan kısa süreli) tedavi edilebilirse akut bursit olarak kabul edilir. Uygulanan tedaviden yanıt alınamadığı veya sık sık tekrarlayan bursitlere kronik bursit denmektedir.
Vücutta pek çok eklem bölgesinde çok sayıda bursa vardır. En sık görülen bursitlerden birisi diz kapağı kemiğinin hemen önünde yer alan prepatellar bursittir. Prepatellar bursa normalde diz kapağı kemiği ile cilt dokusu arasında bulunur. Görevi, dizi yere koyduğumuzda diz kapağı kemiğinin aşırı zorlanmasını ve sürtünmesini önlemektir. Bu bursanın sıvı toplayıp şişmesine veya iltihaplanmasına ise prepatellar bursit denilir.
Akut prepatellar bursitin oluşmasında en sık neden, diz üzerine düşerek dizin travmaya maruz kalmasına sebep olmaktır. Bu sırada bursa içindeki kan damarları zedelenir ve bursa içine kanama olur. Bu kanama özellikle kanama diyatezi problemli olan (kanın pıhtılaşmasını bozan problemleri olan kişiler) ve kan sulandırıcı ilaç tedavisi alan yaşlı insanlarda çok daha fazla miktarda olabilir. Doğru ve dikkatli şekilde tedavi edilmezse; kese duvarları kalınlaşır, kese içindeki kan dokusu ve sıvılar yoğunlaşarak tedavisi daha zor olan kronik bir sürece dönüşebilir.
Direkt travma ile oluşan akut prepatellar bursitin dışında sürekli dizini yere koyarak çalışmak zorunda olan insanlarda da prepatellar bursit sık görülebilmektedir. Burada travma daha az miktardadır ancak devamlı maruziyet olduğu için bursanın yapısında patolojik değişiklikler olmakta, sıvı birikimine bağlı ağrı ve şişlik gelişmektedir.
Patella üzerine doğrudan düşme, akut travma, tekrarlayan darbeler veya dizde sürtünme prepatellar bursite neden olabilir. Diğer nedenler arasında enfeksiyonlar veya gut, sifiliz, tüberküloz veya romatoid artrit gibi düşük dereceli enflamatuar (iltihabi) durumlar yer alır. Prepatellar bursit genellikle madenciler, bahçıvanlar, halıcılar ve tamirciler gibi uzun süre dizlerinin üzerinde çalıştıkları bir pozisyonu içeren belirli işlerde ortaya çıkar.
Prepatellar bursitte dizlerin yerle uzun süreli teması veya travması risk oluşturur. Bu nedenle riskli gruplar içinde temizlik işiyle uğraşanlar, ev hanımları, dizini yere koyarak çalışmak zorunda olan fayans ve zemin işçileri yer alabilir.
Prepatellar bursit diz bölgesinde şişlik ve ağrı ile kendini gösterir. Bu ağrı diz bölgesine dokunulduğu zaman bile o bölgede hassasiyet ile belirti verir. Bu bölgede;
Diz kapağının üstünde şişlik ve dokunma ile hassasiyet, prepatellar bursit tanısı konulurken en belirgin belirtilerdir. Şişliğin olduğu bölgede ısı artışı ve kızarıklık olabilir. Şişlik çoğunlukla yumuşak kıvamlı ve düzgün sınırlıdır. İleri olgularda ağrı dokunulmadığı zamanda ortaya çıkabilir. Hastaların hemen hemen tümünün hikayesinde diz üzerine düşme veya dizini yere koyarak iş yapma öyküsü vardır. Sadece hasta öyküsü ve klinik muayene ile tanı koymak bile çoğunlukla olasıdır.
Nadiren romatizma hastalarında kendiliğinden oluşabilir. Ancak travma öyküsünde diz kapağı kemiğinin kırılmış olma riski nedeni ile diz grafileri veya diz tomografisi gerekebilir. Travma öyküsü olmayan hastalarda hekim gerekli görürse doku ultrasonu isteyebilir. Ancak şişlik uzun süredir var ve gittikçe de büyüyorsa ayırıcı tanı ve olası tümöral doku oluşumunu dışlamak amacı ile diz MR gerekli olabilir.
Prepatellar bursit tanısı almış bir hastada ilk olarak istirahat, ağrı kesici ve ödem giderici ilaç tedavisi, bacağı yüksekte tutma ve buz kompres uygulama gibi önlemler alınır. Bazı hastalar bu tedaviden ciddi fayda görür ve hızla iyileşir. Ancak şişlik uzun süredir varsa, büyükse ve kızarıklık ve ısı artışı gibi enfeksiyonu düşündüren belirtiler içeriyorsa şişliğin içindeki sıvı enjektör yardımı ile çekilmelidir. Sonrasında yine istirahat, elastik bandajlama ve buz kompresyon uygulanabilir. Sık sık tekrarlayan veya bu tedavilerden yanıt alınamayan daha yaşlı hastalarda cerrahi olarak bursanın çıkarılması planlanabilir.