Toplumda sık rastlanılan sağlık sorunlarından biri olan osteoartrit yani kireçlenmenin görülme oranı ileri yaşa bağlı olarak artıyor. Aynı zamanda erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülüyor. Osteoartrit, kişiye özel ilaçlı tedavi, fizik tedavi ve egzersiz seçeneklerinin planlanmasını gerektiren bir sağlık sorunu olarak tanımlanıyor.
Genellikle ileri yaşa bağlı olarak ortaya çıkan osteoartrit yani kireçlenme, zaman içerisinde eklemlerde meydana gelen hasar ve yıpranma olarak tanımlanmaktadır. Burada ortaya çıkan durum kemiği kaplayan kıkırdağın, eklem aralığında bulunan sıvının azalmasıdır. Osteoartritin (kireçlenme) kendi içerisinde evreleri bulunmaktadır. Kireçlenme yaşa bağlı olarak olağan kabul edilmektedir. Ancak ileri evrede olması ve günlük yaşantıyı kısıtlayacak dereceye ulaşması bir hastalık olarak değerlendirilmektedir. Kireçlenme toplumda bilinenin aksine, hareketsizliğe bağlı ortaya çıkarak eklem aralarında ya da yanlarında bir kireç tutma anlamına gelmemektedir. Kireçlenme hastalığı çoğu zaman, bir demliğin veya tencerenin kireçlenmesi, pas tutması gibi anlamlar ile karıştırılmaktadır. En fazla yük binen eklemlerde osteoartrit (kireçlenme) görülmektedir.
Doğal bir süreç olarak kabul gören kireçlenmenin bazı nedenleri bağlı olarak erken dönemde hızlıca ilerlediği görülmektedir. Bu rahatsızlık birden farklı ve fazla nedene bağlı oluşabilir. Eklemlerin aşırı kullanımı başta olmak üzere, ileri yaş faktörüne bağlı osteoartrit görülme riski oldukça yüksektir. Bu nedenlere ek olarak bazı önemli sağlık sorunları ve durumlarda erken dönemde osteoartrit gelişimi hızlanmaktadır. Bu sebepler kısaca şu şekilde sıralanabilir;
Genellikle bel, diz, kalça ve ayaklarda osteoartrit (kireçlenme) görülmektedir. Yavaş yavaş gelişerek oluştuğu bölgede yoğun ağrılara neden olan osteoartrit kalça bölgesinde oluştu ise ciddi ağrılara neden olarak bir sağlık kuruluşuna başvurma ihtiyacı doğurmaktadır. Ağrı, şişlik, gıcırdama ve yanma çoğu zaman en sık şikayet edilen durumlar arasında olarak bilinmektedir. Bu ağrıların görülmesi zaman içerisinde hareket kaybı ya da kısıtlılığı ile sonuçlanmaktadır. Tüm bu belirtilere ek olarak hareket esnasında eklemlerden ses gelmesi osteoartrit belirtisi olarak kabul edilmektedir. Ancak tek başına eklemlerden ses gelmesi ostepartrit varlığının kesin kanıtı değildir. Bu şikayetler üzerine doktora başvurularak, kesin tanı sonrası tedavi süreci başlatılmaktadır.
Ortopedi ve travmatoloji doktoru hasta öyküsünü alarak hasar gören, yıpranan eklem ve sinirleri incelemek için fiziki muayeneyi gerçekleştirir. Yapılacak değerlendirmeye göre Fizik tedavi veya ortopedi uzmanı tarafından uygun görüldüğü takdirde bir takım kan testleri ve röntgen film çekimi istenmektedir. Kan tahlilleri gerektiren bu tanı evresinde sedimentasyon ve kan sayımı da oldukça önem taşır. CRP, ASO, RF gibi bazı testler yararlanılabilmektedir.
Tedavinin birinci basamağı, ideal kilonun korunması veya fazla kilolardan kurtulma olarak nitelendirebilir. Burada önemli olan nokta; zarar gören, yıpranan ve ileri yaşa bağlı eski gücünde bulunmayan eklemlerin daha fazla zarar görmesini ya da üzerine daha fazla ağırlık bırakılmasını engellemektir. Osteoartrit (kirençlenme) ortaya çıktığı bölgeye özgü bazı egzersizlerin günlük olarak uygulanması önerilmektedir. Osteoartritin erken ve orta evrelerinde fizik tedavi uzmanı takibinde kişiye özel fizik tedavi uygulamaları hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması ve ağrıların giderilmesinde faydalıdır. Ortopedik duruma uygun ayakkabı tercihi önem taşır. Oral yolla (ağız) kullanımı sağlanan bazı ilaçların kullanılması önerilmektedir. Bazen ağrı kesici kullanımı da çok sık ağrıları bulunan bireylere tavsiye edilmektedir. Ancak burada hekim inisiyatifi durumu belirlemektedir.