Yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan hücresel kayıplar, ileri yaş hastalığı olarak bilinen ancak genç yaşlarda da görülebilen eklem kireçlenmelerine neden olabilmektedir. Yaşlılık döneminde hastaların hayat konforunu olumsuz etkileyen kireçlenme, eklemlerin bir takım görevleri yerine getirmesini engellemektedir. Eklem kireçlenmeleri, vücuttaki tüm eklemleri etkileyebildiği gibi özellikle; kalça ve bel, boyun, diz ve parmak eklemlerinde hareket kabiliyetini kısıtlayıcı sorunları beraberinde getirebilir. Nadiren de olsa görülen omuz kireçlenmeleri ise hastaların günlük yaşamlarını kısıtlar; yemek yiyemez ve kıyafet değiştiremez hale getirebilir. Erken evrede medikal ilaçlar ve fizik tedavi ile kireçlenmenin önüne geçilebilir.
Kireçlenme tabiri günlük dilde kullanılan bir tanımlamadır. Eklem kıkırdağının yaşlanmasıyla açığa çıkan ve tıp dilinde artroz denilen bir hastalıktır. Kireçlenme eklem kıkırdağının herhangi bir nedenle yok olması, yıpranması sonucu açığa çıkar.
Kireçlenme yük taşıyan eklemlerde görülür. Yani kalça, diz hatta ayak bileği gibi vücut ağırlığını taşıyan eklemlerde artroz görülmesine daha sık rastlanır. Öncelikle diz ve kalçada, sonra ayak bileği ve elde artroz görülmektedir.
Artroz omuzda görülürse bu omuz kireçlenmesidir. Aslında omuz çok sık eklem kireçlenmesinin yani artrozunun görüldüğü bir eklem değildir.
Omuz kireçlenmesinin en sık nedeni omuz eklemini ilgilendiren kırıklar ve çıkıklardır. Ayrıca omuz rotator kuf denilen kas grubunun kronik hastalığı sonucu omuz ekleminin çalışmaması da kireçlenmeye neden olur. Bir de hemipleji gibi iskemik beyin atağı sonucu açığa çıkan hastalıklarda, omuzun kullanılmaması, kasların yeterli çalışamaması nedeniyle omuz kireçlenmesi gelişir.
Omuz eklemi kolay kırılabilen ve çıkabilen bir eklemdir. Yaşlanma ile birlikte, omuzu hareket ettiren döndürücü kas grubunun ortak yapışma yerlerinin yırtılmasıyla ortaya çıkan rotator kuf sendromu, rotator kuf yetmezliği ve rotator kuf artropatisi durumları da omuzda kireçlenmeye neden olur.
Romatizmal hastalıklar ve nörolojik nedenlerle eklemin çalışmamasına neden olan felçler omuzda kireçlenme yapabilir.
Omuz kireçlenmesinde hastalar ağrı ve hareket kısıtlılığı ile gelirler. Genellikle yüzlerini yıkayamama, abdest alamama, bir şeyi yerden alma, kaldırma ve taşımada zorlanma, kadınlarda çoğunlukla sutyenlerini çözememe veya çamaşırlarını giyip çıkaramama gibi şikayetler olur. Omuzun temel görevi eli ağza götürmektir. Omuz kireçlenmesinde hastalar bu hareketleri yapmakta güçlük çektiklerini ifade eder. Hastalar yemek yemek gibi basit bir işi bile yapamaz hale gelebilir. Omuz kireçlenmesinde ciddi bir kemik ağrısı gibi ağrı hissedilir. Ağrılarda gece artış görülür.
Omuz kireçlenmesi basit radyolojik bir gözlemle hemen anlaşılır.
Omuz kireçlenmesi erken evrede fark edildiyse, omuz çevresi kaslarını kuvvetlendirmeyi hedefleyen ev egzersizleri veya fizik tedavi hastayı rahatlatabilir. Hafif düzeyde ilaç tedavisi de eklenebilir. Buna rağmen iyilik sağlanamadıysa radyolojik olarak eklem kireçlenmesinin derecesine bakılır. Kireçlenme düzeyi ilerlediyse protez uygulanabilir. Omuz kireçlenmesinde eklemin iki yüzü de bozulduğu için total protez kullanılır. Saf bir omuz eklemi kireçlenmesinde rotator kuf denilen mekanizma sağlamsa klasik bir total omuz protezi konur. Ancak rotator kuf bozuksa o zaman reverse denilen ters omuz protezi tercih edilir.
Omuz protezi ameliyatı açık cerrahi ile yapılır. Protez homeros denilen eklemi yapan kısma bir de glenoid denilen çukur kalan yere konulur. Bu eklem çevresindeki kaslar onarılınca omuz çıkmaz, yerinde sabit kalır.