Omuz eklemi insan vücudunda bulunan en hareketli eklemdir. Bu hareket yeteneği beraberinde en sık çıkıkların yaşandığı eklem olma özelliğini kazandırır. Her yıl her 100.000 kişiden 12 si omuz çıkığı ile hastanelere başvurur toplumda görülme sıklığı %2-8 arasında değişmektedir.
En sık rastlanan çıkık kolun ve omzun yana açık ve dışa dönük olarak zorlanması sonucu oluşan öne çıkıklardır. Bu çıkıklar sırasında omzu yerinde tutan yapılar zarar görür, zarar gören yapılar, çıkığın ilk kez oluştuğu yaş, hastanın esnekliği gibi faktörler bu çıkıkların tekrarlama riskini arttırır.
Omuz eklemi düz bir tabak (kürek kemiğindeki eklem yüzü, glenoid) ve bir topun (kol kemiğinin üst ucu, humerus üst ucu) eklem yaptığı çevresinde bağlar, eklem kapsülü, kısa kasların tendonların yerinde durmasını sağladığı bir yapıdır. Bu özellikler hareket konusunda üstünlük sağlarken çıkık oluşma riskini artırır. Eklemin öne çıkıkları %95 oranında gözlenir ve top kısmını tabaktan kayarak öne çıkması ile oluşur. Son derece ağrılıdır ve hasta kolunu oynatamaz omuz ekleminin olduğu bölge boş gözlenir. Nadiren diğer yönlere de çıkık oluşabilir. Her yaşta gözlenebilir ve beraberinde kırık, damar, sinir yaralanmaları gözlenebilir.
Genellikle spor yaralanmaları ve travmalar sonucu oluşmaktadır. Zorlayıcı veya ters hareketler omuz çıkıklarına neden olabilir. Sporcularda kolun arka tarafa çok getiridiği hareketlerde sık görülebilir.
Omuz çıkığı olan hasta;
İlk basamak tedavi öncesi mutlaka röntgen görüntüleri elde edilmelidir, böylece eşlik eden kırıkların ve çıkığın yönü tayin edilebilir. Çıkık yerine yerleştirildikten sonrada röntgen incelemesi yapılmalıdır. Omuz yerine yerleştirildikten sonra Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) uygun şartlarda ağrı kontrol edildikten sonra elde edilmelidir. MRI eşlik eden kemik ve özellikle yumuşak doku yaralanmaları, bağ, tendon ve Labrum yaralanmaları konusunda bize bilgi verir.
Omuz çıkığı belirli manevralarla yerine tekrar yerleştirilebilir. Omuz çıkığını yerleştirmek için omuz çıkığı redüksiyonu veya kapalı redüksiyon denilen yöntem kullanılır. Omuz çıkığı redüksiyonu yapmadan önce omuz kaslarının tamamen gevşemesi gerekir. Bu yüzden redüksiyon işleminden önce hastaya kas gevşetici ve yatıştırıcı verilmelidir. Omuz çıkığının tipine göre çok sayıda redüksiyon tekniği bulunmaktadır. Acı ve şişkinliğin şekline, omuz çıkığının tipine göre hastaya uygun redüksiyon yöntemi belirlenerek hafif manevralarla çıkık omuz yerine yerleştirilir. Omuz çıkığı yerleştirme işleminden hemen sonra yaşanan şiddetli ağrı geçer. Omuz çıkığı yerleştirme işleminden sonra omuz röntgeni çekilerek uygulamanın doğru yapılıp yapılmadığı kesinleştirilmelidir.
Omuz çıkığı yerine yerleştirildikten sonra rehabilitasyon dönemi başlar. Rehabilitasyon döneminde; omuz çıkığı bandajı, omuz çıkığı ateli veya omuz çıkığı için kullanılan omuzluklarla omuz hareketsiz hale getirilir.
Omuz bandajı, ateli veya omuz çıkığı için kullanılan omuzlukların çıkartılmasından sonra omuz ekleminin hareket, kuvvet ve stabilite seviyesini geri kazandırmak için fizik tedavi egzersizlerine başlanmalıdır.
Fizik tedavi uzmanı, omuz kaslarını güçlendirmek ve omzun hareket kabiliyetini eski haline getirmek için yapabilecek pasif egzersizler konusunda hastaya göre bir planlama yapmaktadır. Bu dönemi hastanın daha rahat geçirebilmesi için ağrı kesici veya kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir.
Omuzun hareketsiz kaldığı rehabilitasyon döneminde dirsek, el bileği ve el hareket açıklığını kaybetmemesi için basit egzersizler yapılabilir. Omuzun hareketsiz kalacağı döneminin ne kadar süreceği omuz çıkığının durumuna ve hastanın tedaviye verdiği yanıta göre ortopedi ve travmatoloji uzmanı tarafından belirlenir. Omzun hareketsiz kalma süresi hastanın yaşına eşlik eden yaralanmalara göre değişebilmektedir.
Birçok omuz çıkığı ameliyat olmadan başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Omuz çıkığı ameliyatı olmadan tedavi olan kişiler normal yaşamlarına ve spor aktivitelerine dönebilmektedir. Ancak omuz çıkığının ameliyat gerektirdiği durumlar da yaşanabilmektedir. Genç yaşta, aktif sporcu ve ağır işlerde çalışan genç hastalarda ve tekrarlayan çıkıklarda cerrahi tedavi uygun seçenektir
Omuz çıkığı ameliyatının amacı, omuzun mümkün olduğu kadar geniş hareket mesafesini korurken omuzu yerinde tutmaktır. Bu genellikle çıkık sırasında hasar gören yapıların onarımı ile yapılır. Bu, yırtık labrumun ve çevresindeki yapıların tamir edilmesini içerebilir.
Ortopedi uzmanları omuz çıkığının şekline göre değişmekle birlikte çoğu zaman hastanede daha az kalmayı gerektiren ve daha çabuk iyileşme imkanı sağlayan omuz çıkığı kapalı ameliyatı olarak da bilinen artroskopik omuz ameliyatını tercih etmektedir.
Artroskopik omuz çıkığı ameliyatlarında küçük kesilerden omuzun içine ucunda ışık bulunan küçük bir kamera ve ameliyata kullanılacak cerrahi aletler yerleştirilir. Eklemin iç kısmında ne bir görüş sağlayan artroskopik cerrahide tendonlar, bağlar ve labrumdaki küçük ayrıntıları göstermek için görüntü birçok kez büyütülebilir. Bu sayede çevredeki dokulara zarar vermeden tamir edilecek bölgeye ulaşılır.
Artroskopik omuz ameliyatlarında tekrarlayan omuz çıkıkların tamiriyle birlirte rotator manşet yırtıkları, kemik çıkıntılarını tıraşlaması, labrum yırtıkları tamiri, bağ tamiri de yapılabilmektedir.
Omuz çıkıklarında açık cerrahi tekniklerde kullanılmaktadır. Ortopedi uzmanı, tekrarlanan yaralanmaların neden olduğu glenoid kemik kaybını onarmak için, vücudun başka bir bölümünden kemik grefti adı verilen bir parça kemik alarak omuza uygun şekilde yerleştirebilir.