Obezite, boy ve kiloya dayalı vücut yağı ölçüsünün(vücut kitle indeksi) 30 veya daha yüksek değere sahip olduğu sağlık açısından da risk oluşturan vücutta yoğun yağ birikimidir. Kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, karaciğer hastalığı, uyku apnesi gibi hastalıklara da etki eden obezite, iyileştirilebilir bir hastalıktır. Fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve davranış değişiklikleri kilo vermeye yardımcı olarak obezite tedavisinde kullanılır. Bazı durumlarda ise ilaç tedavisinden ya da obeziteye karşı geliştirilen cerrahi yöntemlerden yararlanılabilir.
Obezite, vücudun kullanabileceğinden daha fazla kalori tüketmesi sonucu kişinin boy uzunluğunun kilogram cinsinden ağırlığına olan oranının yani vücut kitle indeksinin 30’un üzerinde olması durumudur. Vücut kitle indeksinin (BMI), boy uzunluğuna ve vücut yapısına uygun olmaması durumudur. Obezite, karın bölgesinin ve iç organlarının yağlanması şeklinde olarak da bilinir. Vücutta yağ oranının dengesiz artışı kalp damar hastalıklarına buna bağlı olarak damar tıkanıklığına, inme ve kolesterole neden olabilir. Obezite ya da aşırı kilolu olmak nefes darlığını da beraberinde getirir.
Obezite, dünyada ve ülkemizde hızlı bir biçimde ilerleyen bir hastalıktır. Obezite oranları her geçen gün artmaktadır. Obezite, ortalama yaşam ömrü uzadıkça hayat kalitesini düşüren, insanların üretim kapasitelerini azaltan ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Obezitenin ilk ve en belirgin belirtisi vücuttaki yağlanma oranının artmasıdır. Obezitenin gelişmesiyle beraber görülen belirtiler şöyle sıralanır:
Obezite, psikolojik problemler ya da hormonal etkenler nedeni ile ortaya çıkabilir. Ancak bu hastalığın oluşmasındaki en büyük etken hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme. Obeziteye neden olan tüm sebepleri şöyle sıralamak mümkün:
Yağlı besinler tüketmek, fast-food gıdalarla beslenmek ve bu durumu alışkanlık haline getirmek vücudun yağ oranının artırarak obeziteye zemin hazırlar.
Hareketsizlik ya da düzenli olarak spor yapmamak, sağlıksız beslenmeyle beraber desteklenerek vücudun yağ yakmamasına neden olarak obezite hastalığını oluşturur.
Kişinin eğitim düzeyi, yaşadığı bölge, çevresindeki kültür, gelir durumu ve cinsiyeti çeşitli sorunları da beraberinde getirerek obezitenin oluşmasına neden olabilir.
Vücuttaki hormonal dengesizlik ve metabolizmanın yavaş çalışmasına bağlı olarak kişinin vücudu yağ yakmada güçlük çeker ve kişinin fazla kilo almasına neden olur. Hormonal dengesizliklerden kaynaklı olarak kullanılan ilaçlar iştah açarak obeziteye sebebiyet verebilir.
Depresyon başta olmak üzere, anksiyete, duygu durum bozuklukları obezitenin ortaya çıkmasındaki temel etmenlerdir. Özellikle sosyal çevre, aile ilişkileri de obeziteye neden olabilir. Aile geçmişinde obezite hastalığının olması da risk oluşturur.
Sürekli olarak düşük kalorili diyetler yapmak yaşın etkisiyle beraber metabolizma hızının azalmasına neden olabilir. Hareketin de az olduğu durumda kilo almalar ortaya çıkar ve obeziteye sebebiyet verir.
Sigara kullanan kişilerde obezite görülme sıklığı 1,2 kat daha fazla olarak bilinir. Sigara içen kişiler daha çok yemek yeme potansiyeline sahip olarak kilo alabilir. Kilo almanın artmasıyla beraber obezite geliştirebilirler.
Kronik hastalıklara karşı kullanın bazı ilaçlar iştah açarak kişinin kilo almasına neden olabilir. Özellikle psikolojik sorunlara karşı kullanılan antidepresanlar dikkat edilmediği durumda kilo alınmasına neden olur.
Doğum sayısının artması doğum aralığının azalmasıyla kadınlarda kilo artışı yaşanarak obeziteye zemin hazırladığı görülür.
Anne sütünden yeterli oranda alamamaktan kaynaklı olarak bağışıklık sisteminin zayıf olması, metabolik ve hormonal süreçlerin iyi gelişememesi obeziteye sebebiyet verebilir.
Obezite teşhisi en pratik olarak Beden Kitle İndeksi’nin hesaplaması sonucuna göre konulur. Hastanın öyküsü, yaşadığı problemler hekim tarafından dinlenir. Beden Kitle İndeksi’nin yanında bel çevresinin ölçümü önemlidir. Çünkü bu rakam obeziteye bağlı oluşabilecek hastalık riskini değerlendirmede yardımcı olmaktadır.
Hastalarda obezite hesaplaması yapmak için vücut kitle indeksi yani Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılır. Obezite hesaplama yöntemi olarak da bilinen Beden Kitle İndeksi hesaplaması, kilogram olarak vücut ağırlığının m2 olarak boya bölünmesiyle yapılabilmektedir.
Örneğin 75 kilogram ağırlıkta, 1.70 mt. boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması şöyle olabilmektedir:
75 kilogram /1.70 boy*1.70
2,89=25,95 (toplu-fazla kilolu)
Aynı şekilde 90 kilo ağırlıkta 1.70 mt. boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması şöyle olmaktadır:
90 kilogram / 1.70*1.70
2,89= 31,14 (Obezite- Diyabet ve diğer hastalıkları artmış grupta)
Buna göre BKİ 6 sınıfta tanımlanmıştır. Siz de kendi boy ve kilonuza göre Beden Kitle İndeks oranınızı aşağıdaki verilere göre öğrenebilirsiniz:
– Zayıf | <18,5 |
– Normal | 18,5-24,9 |
– Toplu (fazla kilolu) | 25-29,9 (hafif artmış diyabet ve kalp hastalığı riski) |
– Obez 1 (Obezite) | 30-34,9 (diyabet ve diğer hastalık riskleri giderek artar) |
– Obez 2 (Morbid obezite) | 35-39,9 |
– Obez 3 (Süper morbid obezite) | >40 (ölümcül hastalıklar açısından risk) |
Yani Beden Kitle İndeksi’nin 30’un üzerinde olması obezite olarak adlandırılmaktadır. 40’ın üzerinde olması morbid obezite ve 50’nin üzerinde olması ise süper morbid obezite olarak adlandırılmaktadır. Obezite hastalarında ayrıca horlama, aşırı terleme, uyku apnesi, eklemlerde, sırtta ağrı, ciltte tahrişe bağlı enfeksiyon, en ufak harekette bile yorularak nefessiz kalma gibi belirtiler de görülebilmektedir.
Obezite, egzersiz, düzenli bir diyet programı, alışkanlıklardaki değişiklik ve ilaç tedavisi ile cerrahi müdahale olmadan tedavi edilebilir. Bunun yanında tüp mide ameliyatı çözülemeyen obezite problemi için kullanılabilecek tedavi yöntemleri arasında yer alır. Obezite tedavi yöntemleri şunları içerir:
Beden harcadığı enerji ihtiyacından daha fazla enerji içeri alınıyorsa, bu depolanır. Altta yatan genetik/metabolik bir hastalık olmadığı sürece ya gereğinden fazla gıda alımı, ya enerji tüketim azlığı ya da her ikisinin olmaması gerekir. Bu durumda ilk tedavi seçeneği tıbbi beslenmedir. Bu noktada kalorinin hangi kaynaklardan, ne sıklıkla alınacağı kişiye özel olarak diyetisyenler tarafından belirlenmelidir.
Diyetleri uygularken birebir yazılan listelere uymak değil, kişinin kendisinin esnetebileceği, yer değişiklikleri yapabileceği, sürdürebileceği ve en önemlisi yaşam tarzı haline getirebileceği eğitimi almasını sağlamak daha doğru olacaktır. Beslenmenin yanında doğru egzesiz de yapmak, obezite tedavileri arasında yer alır. İkinci tedavi seçeneği olarak da medikal yöntemler ön plana çıkmaktadır.
Obezitede hormonların sağlıklı salgılanması büyük önem taşır. Acıkma, yemek yeme ve doyma sinyallerinin beyne iletilmesi, alınan gıdalardaki şeker, protein ve yağların kullanılması, egzersize veya strese verilen metabolik cevap gibi görevler tamamen hormonların kontrolü altında bulunur. Hormonlardaki dengenin bozulması obeziteyi getirebilir. Bu durumda altta yatan endokrin sorunun ilaç ya da cerrahiyle düzeltilmesiyle kilo kontrolü sağlanabilir. Bunların yanında ince bağırsakların son bölümünde tokluk hissini uyandıran GLP-1 hormonu bulunmaktadır. GLP-1 vücuttaki insülin salınımını düzenler, beyindeki açlık-tokluk merkezine sinyal iletir. GLP-1 hormonuna ilişkin medikal tedavilerle çabuk doyma, geç acıkma durumu sağlanabilir.
Diğer bir obezite tedavisi ise obezite cerrahisidir. Obezitenin tedavisinde, diyet ve egzersizle daha düşük oranda başarı sağlanırken, cerrahide bu oran oldukça yüksektir. Obezite cerrahisi kişinin sadece estetik görünümünü iyileştirmekle kalmaz yaşam kalitesine de olumlu katkı sağlar. Bu nedenle; kalp ve damar hastalıkları, psikolojik bozukluklar ve uyku apnesi gibi hastalıklara karşı cerrahi ile kalıcı kilo verilmesinin sağlanması çok önemlidir. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye özel olarak belirlenir. Hastalar konforlu bir ameliyat sürecinin ardından kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına dönebilme, uygun planlama ile ideal kilolarına kavuşabilmektedir.
Kaç çeşit obezite cerrahisi yöntemi vardır?
Obezite cerrahisi olmak isteyenlere, obezite cerrahı tüm yöntemler hakkında bilgi verecektir. Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler şöyle sıralanabilir: Tüp mide, mide bypass cerrahisi, mini gastrik bypass, duodenal switch.
Tüp mide (Sleeve Gastrektomi) ameliyatı
Tüp mide ameliyatı, diyet ve egzersizin yeterli olmadığı durumda morbid obeziteye sahip kişilere uygulanabilen obezite cerrahi yöntemlerinden biridir. Ameliyatla beraber midenin büyük bir kısmı çıkarılır. Böylelikle yemek borusu ve bağırsaklarla devam eden bir sistem haline getirilir.
Fazla kilolardan kurtulmak ve kilo kontrolü için mutlaka uzman yardımı alınmalı ve uygun bir tedavi planı belirlenmeli. Fiziksel aktivite düzeyi artırılmalı, günlük yürüyüş ve egzersizler alışkanlık haline getirilmeli. Obezite ile mücadele için diğer yöntemler şöyledir: