Daha çok çocukluk çağında görülen kızamık hastalığı, koronavirüs’e göre 5-6 kat daha bulaşıcı olma özelliği taşıyor. Son dönemde Türkiye’de salgın haline dönüşen ve pek çok vakanın duyurulduğu kızamık için alınabilecek önlemler olsa da aşı sayesinde korunulabilen bir hastalıktır ve aşılı olunmadığında özellikle gebelere ve bağışıklığı düşük kişilere kolayca bulaşabiliyor.
Kızamık, kızamık virüsünün neden olduğu tüm vücutta deri döküntüsü ve grip benzeri semptomlara neden olan, bulaşıcı enfeksiyon hastalığıdır. Yüksek ateş ve halsizlikle kendini gösteren kızamık, enfekte olmuş kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşması esnasında yayılan damlacıkların solunması ya da bu kişilerin kullandığı nesnelere temas edilmesiyle bulaşır.
Genellikle kış sonu, ilkbahar başlarında artan kızamık küçük çocuklarda yaygın olmakla birlikte aşılama yapılmayan veya daha önce kızamık geçirmemiş yetişkinlerde de görülebilir.
Kızamığın belirtileri virüs bulaştıktan sonra yaklaşık 8 ila 12 gün sonra ortaya çıkar. Genellikle kulak arkasında başlayıp birkaç saat içinde döküntünün baş, boyun ve sonrasında tüm vücuda yayıldığı kızamık hastalığı belirtileri şunlardır;
Bu ilk belirtilerden yaklaşık 2-4 gün sonra ilerleyen dönemde kızamık döküntüsü başlar. Kızamık döküntüsü; vücutta küçük kırmızı-kahverengi, yassı ya da hafif kabarık noktalar şeklindedir. Kızamık döküntüsü yüz ve baş bölgesinden başlar ve yukarıdan aşağıya doğru yayılım gösterir. Döküntüler gövde de birleşme eğilimi gösterirken kol ve bacaklarda ayrı ayrı lezyonlar olarak görülür. Kızamık döküntüsü ile birlikte hastada çok yüksek ateş vardır. Kızamık lekelerinin yaşandığı dönemde ateş 40-41 dereceye kadar yükselebilir. Döküntüler yaklaşık 4 gün kadar devam eder ve hafif bir soyulma ile başladığı gibi yukarıdan aşağıya doğru solarak kaybolur. Döküntülerin solmasıyla birlikte hastanın da ateşi düşer.
Çocukluk çağı daha sık olmak üzere her yaş grubunda görülebilen kızamık şu durumlarda daha kolay bulaşır;
Kızamık tanısı genellikle doktor muayenesi ile konulabilmektedir. Kızamık hastalığının karakteristik deri döküntüsü ve ağız içinde çıkan lekelerden (koplik lekeleri) teşhis edilebilir. Belirtilerin farklı hastalıklarla karıştırılma olasılığına karşı kan testi ile kızamık teşhisi netleştirilebilir.
Kızamığın yayılmasına karşı en önemli önlem aşılamadır. Ancak kızamık hastalığının kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Bununla birlikte bazı tedaviler uygulanabilmektedir.
Kızamık tedavisi uygulanırken aspirin kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Bu gibi durumlarda aspirin kullanılması reye sendromu gibi çok daha ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Kızamık ile birlikte zatürre veya kulak enfeksiyonu gelişirse doktorun önerdiği bir antibiyotik kullanılabilir.