Lupus hastalığı (kelebek hastalığı), bağışıklık sisteminin vücuttaki doku ve organları yabancı kabul ederek saldırdığı romatizmal ve otoimmün bir hastalıktır. Kelebek hastalığının en ayırt edici belirtisi her iki yanakta da açılan bir kelebeğin kanatlarına benzeyen kırmızı renkte yüz döküntüleridir. Lupusu iyileştirmeye yönelik kesin bir tedavi bulunmasa da uygulanan tedavi yöntemleri semptomların kontrol altına alınmasına yöneliktir.
Tıbbi adı ile ‘Sistemik Lupus Eritematozus” olarak bilinen kelebek hastalığı (lupus hastalığı), vücudu koruyan bağışıklık sisteminin yanlışlıkla sağlıklı doku ve organlara saldıran antikorlar ürettiği bir hastalıktır. Bu hastalık deri, eklemler, böbrekler, beyin, kalp, akciğerler ve kan hücrelerini etkiler. Kelebek hastalığında alevlenme ve yatışma dönemleri söz konusudur ve alevlenme döneminde semptomlar kötüleşerek birkaç hafta veya daha uzun sürebilir. Daha sonra semptomlar hafifleyerek, tabiri caizse yatışma yani iyileşmeye girer. Her ikisinin nedeni de tam olarak bilinmemektedir.
Sistemik lupus eritematozus, lupus hastalığının en yaygın bilinen türüdür ve bu durum vücudun her bölgesinde lupus olduğu anlamına gelir. Cildin yanı sıra vücudun birçok organını etkileme özelliği bulunan kelebek hastalığı eklemler, böbrekler, beyin, kalp ile birlikte pek çok organı ve sistemde varlık gösterebilir. Yaygın olarak kadınlarda görülen lupusun teşhis edilmesi hayati açıdan önem taşımaktadır. Kelebek hastalığının kesin bir tedavisi yoktur ancak hafif formları yaşla birlikte iyileşebilir. Lupus için uygulanan tedavi yöntemleri genellikle kabarcıkların bakımına ve yenilerini önlemeye odaklanarak kelebek hastalığının semptomlarını hafifletmeye yöneliktir.
Lupus olarak da bilinen kelebek hastalığı, bağışıklık sisteminin kişinin kendi vücut dokuları ve hücrelerine saldırması sonucunda meydana gelen bir hastalıktır. Kelebek hastalığını tetikleyen faktörler arasında genetik, çevresel etkiler, güneş ışınları, sigara, stres, bazı ilaçlar ve varicella-zoster gibi virüsler yer alır.
Lupus hastalığına neden olan durumlar genel olarak şöyledir:
Kelebek hastalığının iki klinik formu bulunmaktadır.
Özellikle yüz, avuç içi ve ayaklarda hassaslaşan ciltte birlikte oluşan kabarcık ve döküntüler, biçimsiz tırnaklar, sivilce benzeri şişlikler, saç dökülmesi, halsizlik ve ateş gibi durumlar yaygın kelebek hastalığı belirtilerindendir. Bazı lupus vakalarında belirtiler aniden ortaya çıkarken, bazılarında yavaş bir şekilde kendisini gösterebilir. Bazılarında hastalık hafif seyreder bazılarında ise şiddetli olur.
Kelebek hastalığının (lupus hastalığı) genel belirtileri şunlardır;
Lupus hastalığı için hastalara öncelikle ayrıntılı tıbbi sorgulama ve fizik muayene yapılır. Sonrasında hastalık ile ilgili semptom ve yakınmaları saptanan kişilerde tam kan sayımı, eritrosit sedimantasyon hızı, tam idrar tahlili yanında anti-nükleer antikor başta olmak üzere çeşitli testler yapılır.
Bazı hastalardan göğüs röntgeni ve ayrıntılı kalp değerlendirilmesi açısından ekokardiyogram istenebilir. Böylece kalp ve çevresinde, akciğerlerde sıvı birikip birikmediği kontrol edilir. Ciltte bulunan döküntülerden biyopsi örneği de alınabilir. Bu hastalık nedeniyle böbrekler olumsuz etkilenebilir. Özellikle tam idrar tahlilinde protein saptanan ya da idrar sedimentinde aktif hücre olduğu tespit edilen bazı hastalarda böbreklerde sorun olup olmadığını daha net ortaya koyabilmek için böbrek biyopsisi de yapılabilmektedir.
Lupus hastalığında tedavi belirtilere ve tutulan organ sistemlerine göre uygulanmaktadır. Her hastanın durumu farklılık gösterebileceğinden tedavi seçimi ve riskleri konusunda hasta bazında bilgilendirme yapılması gerekmektedir.
Kelebek hastalığı tedavisinde çoğunlukla antimalaryal ilaçlar ve kortizon içeren ilaçlar kullanılmakta, bazı hastalarda steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, bağışıklık sistemini kontrollü olarak baskılayan immünosupresanlar ve hatta bazı biyolojik ajanlar tercih edilir.
Tüm bu ilaçlar belirtilere, hastalığın seyrine ve şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Hastalara güneş konusunda dikkatli olmaları gerektiği söylenmelidir. Tedavi sürecinde doktor ziyaretleri tavsiye edilen sıklıkta ve mutlaka aksatılmadan yapılmalıdır. Düzenli egzersiz, sigara içmemek, sağlıklı beslenmek de tedavinin önemli bir parçasıdır. D vitamini ve kalsiyum eksikliği saptanan hastalarda uygun tamamlayıcı tedaviler başlanmalıdır.
Kelebek hastalarında deri lezyonları sık görülmektedir. Hastalar güneş ışığına oldukça duyarlı olup, güneş ışığına maruz kalan ciltte kızarıklık ve kabarmalar gelişebilir. Kelebek hastalığının kesin nedeni bilinmese de, güneş ışınları (ultraviyole), sigara, stres gibi çevresel etkenlerin tetikleyici rol oynadıkları bilinmektedir. Bu nedenle kelebek hastalığı olan kişilerin güneş ışığından korunması, dışarıya uygun kıyafet, güneş kremi ve gözlük kullanarak çıkması gerekmektedir. Sigara kullanımından uzak durmak, stres düzeyini en aza indirmek de çok önemlidir. Ayrıca hastaların sağlıklı ve doğal beslenmesi, doktorun önerdiği egzersizleri uygulaması gerekmektedir.