Özkaya Tıp Merkezi
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
MENÜ

Glokom

Glokom

Çoğu zaman belirti vermeyen ve rutin göz muayenelerinde teşhisi konulabilen glokom, eğer uygun zamanda tedaviye başlanmazsa kalıcı görme kaybına neden oluyor. 2040 yılında 111,8 milyon kişinin glokom hastası olacağı tahmin edilmektedir. 

GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NEDİR?

Glokom ya da bilinen adı ile göz tansiyonu, gözün arkasında ki gözü beyne bağlayan optik sinire zarar vererek görme kaybına neden olan ve tedavi edilmediğinde körlüğe kadar gidebilen göz hastalığıdır. Göz tansiyonu hastalığı bulunanların yarısı bu hastalıklarının farkında değildir. Göz tansiyonu halk arasında “karasu hastalığı” olarak da bilinmektedir.

GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) TÜRLERİ NELERDİR?

İki ana glokom yani göz tansiyonu bulunur. Bunlar açık açılı glokom ve kapalı (dar) açılı glokom’dur.

Açık açılı glokom

Açık açılı glokom ya da açık açılı göz tansiyonu glokom türlerinin en yaygın olanıdır. Gözün sıvıyı olması gerektiği gibi boşaltamadığı, yani drenaj kanallarında direnç oluştuğunda yavaş yavaş gerçekleşir.  Aylar veya yıllar içinde gözünüzdeki sıvı birikebilir ve optik sinirinize baskı uygulayabilir. Bu glokom türü genelde belirtisiz, dolayısı ile ağrısızdır ve başlangıçta görüşte herhangi bir soruna neden olmaz. Düzenli göz muayeneleri, optik sinirlerindeki hasarın erken belirtilerini bulmada kritik rol oynar.

Kapalı (dar) açılı glokom

Kapalı açılı veya dar açılı glokom olarak da adlandırılan bu bu glokom türü akut olarak gelişir, yani aniden ortaya çıkar. İris ve kornea arasındaki açı çok dar olduğunda gelişir. Gözbebeğinin değişmesi ya da irileşimesi durumunda olabilir. Göz ağrısı ve baş ağrıları şeklinde ortaya çıkan belirtiler bu türde acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Birinin irisi gözündeki drenaj açısına çok yakın olduğunda meydana gelir. İris, drenaj açısını engeller, bu açı tamamen tıkandığında göz tansiyonu da şiddetli bir şekilde yükselir. Buna akut atak denir ve bu durum geliştiğinde acil şekilde bir göz doktoruna görünülmesi ve müdahele edilmesi gerekliliği var demektir.

Bu iki ana tür dışında, normal tansiyonlu glokom, konjenital ve ikincil glokom olarak görülen, yaygın olmayan glokom türleri de bulunmaktadır.

GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) BELİRTİLERİ NELERDİR?

Yeni doğan bir bebekte bile görülebilmekle birlikte temel olarak 40 yaş ve üzeri grupta ortaya çıkan göz tansiyonu belirtileri şunlardır:

  • Şiddetli baş ağrısı
  • Şiddetli göz ağrısı
  • Mide bulantısı ya da kusma
  • Görüşte bulanıklık
  • Işık çevresinde renkli halkalar görülmesi
  • Göz kızarıklığı
  • Göz bebeklerinin irileşmesi

Özellikle açık açılı glokomu olan kişiler herhangi bir semptom ile karşılaşmayabilir. Dolayısı ile bunu erken evrede tespit edebilmem yolu rutin olarak göz muayenesi olmaktır. Asimetrik şekilde gelişen hastalık öncelikle tek bir gözün görme alanını etkiler. Diğer göz görevini yapmaya devam edeceği için hastanın glokomu erken aşamada yakalaması oldukça güçtür. 

Çocuk yaş grubunda da görülen glokomun çok tipik bulguları olur. Bunlar; göz yaşarması, göz acısı, kızarıklık ve gözün biraz büyümesidir. Erken dönemde görülen bulgular çok belirgin olduğu için göz tansiyonunu çocuklarda erken saptamak daha kolaydır. Muayenede göz büyümesi dikkat çekebilir. Glokomda görme alanında daralma olur. Gözde basınç hissi ve gözde sertlik hissi olabilir. Hastalar bir anda yanlarındaki nesneleri göremediklerini fark edebilirler. Bazı hastalar da görüşlerinin daha sisli olduğunu ifade edebilir. Çok nadir olarak da gözde ağrı, şiddetli baş ağrısı, ışıkların çevresinde renkli hareler, gözde halkalar görme gibi semptomlar da glokom belirtisi olabilir.

GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NEDEN OLUR?

Göz tansiyonu gelişmesinin en tipik nedeni göz içi basıncın artmasıdır. Gözler, kendisini destekleyen sıvı bir salgı üretir ve bu sıvı gözbebeklerinden gözün önüne doğru akar. Sağlıklı bir gözde sıvı, iris ve kornea arasında bulunan kanallardan çıkar. Göz tansiyonunda bu kanallarda ki direnç artar, hareket edemeyen sıvı gözde birikir ve göze baskı uygular. Bu baskının yarattığı basınçta optik sinire zarar vediğinde göz tansiyonu oluşur. 

Normal popülasyona göre ailesinde göz tansiyonu öyküsü bulunanlarınn 10 kat daha fazla riske sahip olduğu göz tansiyonu nedenleri ve risk fakörleri şöyle sıralanabilir:

  • Genetik öykünün bulunması
  • Kapalı açılı glokom riski için yakını görememe (hipermetrop) 
  • Yüksek ya da düşük kan basıncı (hipertansiyon ve hipotansiyon)
  • Açık açılı glokom riski için uzağı görememe (miyop)
  • Korneaların normalden daha ince olması
  • Göz yaralanması veya ameliyatı geçirmiş olmak
  • 40 yaş üzeri olmak
  • Uzun süredir stereoid ilaçlar kullanıyor olmak
  • Diyabet, migren gibi vücudu etkileyebilen hastalıklara sahip olmak
  • Afrika, Hispanik ırklara mensup olmak

Gözde kornea arka yüzü ile lens ön yüzü arasındaki boşluğu dolduran hümör aköz sıvısı bulunmaktadır. Bu sıvı sürekli salgılanır. Hümör aközün çeşitli nedenlere bağlı olarak gözü terkedememesi basınç artışı ve glokoma sebep olur.

GÖZ TANSİYONU KAÇ OLMALI?

Normal göz içi basıncı 10-21 mmHg değerleri arası kabul edilir. 21 mmHg üstü yüksek göz tansiyonu olarak adlandırılabilir. Göz tansiyonu normal değeri ise 17 mHGg olarak kabul edilir. Bu basınç gün boyu değişkenlik gösterir. Gün içinde 5 mmHg lık basınç farkı olması da göz tansiyonunu işaret edebilir. Bazı kişilerde basınç yüksekliği görme hasarı oluştursa da bazılarında bu hasar görülmez.

GLOKOM NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Rutin bir göz muayenesinde göz tansiyonu ile görme keskinliğine bakılmaktadır. Glokomun teşhisi için ayrıca göz arkasındaki göz sinirlerinin yapısı da incelenir. Göz sinirlerinin ortasından çıkan damarların oluşturduğu bir alan vardır. Bu alana “çukurluk” denilebilir. Bu bölgenin diske oranına bakıldığında bir genişleme varsa glokomdan şüphe edilebilir. Göz tansiyonu ölçümünde korneanın kalınlığına bakılmalıdır. Bu kalınlık, göz tansiyonunun yüksek çıkmasına neden olabilir. Görme alanı testi de glokom teşhisinde kullanılmaktadır.

GLOKOM NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Glokomda, göz tansiyonun değerinin çok üst sınırlarda olmadığı durumlarda öncelikle ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Burada topikal yani göze damlatılan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla göz tansiyonu normal sınırlara çekilmeye çalışılır. İlaç tedavisi sırasında hasta belli aralıklarla takip edilmektedir. İlaç tedavisiyle göz tansiyonu normal sınırlara çekilirse hasta ömür boyu ilaç kullanmaya devam eder.

Göz tansiyonun ilaç tedavisine rağmen düşmediği durumlarda ise cerrahi yöntemlere başvurulabilmektedir. Buradaki seçenekler lazerle glokom tedavisi ya da trabekülektomi denilen göz ameliyatıdır. Glokomun ilaçlı ya da cerrahi tüm tedavilerinde amacın, gözün mevcut durumunu korumak olduğu unutulmamalıdır. Hastalığın neden olduğu görme kayıplarının geri dönüşü olmadığı aklıda tutularak rutin göz muayeneleri ihmal edilmemelidir.

E-Hizmetler

7/24 Kolay & Hızlı Randevu

Özkaya Tıp Merkezi Özkaya Tıp Merkezi
0(312) 417 8585