Düzenli ve korunmasız en az bir yıl süreli cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumu İnfertilite yani kısırlık olarak tanımlanır. Bir yıl olarak belirlenen bu süre yaşam şartlarındaki değişiklikler, çalışma koşulları gibi farklı etkenler dikkate alınarak 2 yıl olarak da kabul edilebilir.
Kısırlığın özel bir belirtisi bulunmamaktadır. Düzenli korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 1 ya da 2 yıllık süre içerisinde çocuk sahibi olamama durumu kısırlık (infertilite) belirtisi olarak kabul edilir. Ancak erkekte kısırlığa neden olabilecek altta yatan hastalığa bağlı olarak bir takım ek belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler direkt olarak testislerde değil ise hastanın bunları kısırlık ile ilişkilendirmesi çok olası değildir. Ancak, testislerde olan ağrı, şişme; peniste akıntı gibi bulgular da kısırlık belirtisi olabileceği için hasta için uyarıcı olabilir. Erkeklerde kısırlık belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Kısırlık nedenlerinin üçte biri erkeğe, üçte biri kadına geri kalan üçte biri ise hem erkeğe hem de kadına ait nedenlerdir. Dolayısıyla nerdeyse %50’ – %60 oranında erkeğe ait faktörler rol oynamaktadır.
Erkek üreme sistemi esasında beynin alt bölgesinde yer hipotalamus bölgesinden başlar; yine kafa içinde beynin alt tarafındaki hipofiz bezi ile devam eder ve testislerde sonlanır. Bu bölgelerin yani üreme sisteminin anatomik lokalizasyonuna göre bölümlere ayrılarak kısırlık nedenleri değerlendirilir:
Çocuk sahibi olamayarak kliniklere başvuran kişilerin öncelikle detaylı bir öyküsünün alınmasa gerekir. Fiziki muayenenin yapılmasından sonra erkek açısından yapılacak ilk şey semen analizidir. Kısırlık konusunda kadının değerlendirilmesi zor ve zahmetli olduğu için çiftlerden önce erkeğin değerlendirilmesi daha hızlı ilerlenmesi konusunda yardımcı olmaktadır. 3-5 günlük cinsel perhizin ardından önce erkeğin semen analizinin yapılması uygun tedavi yönteminin seçimi ve sonuca daha hızlı ulaşmak bakımından önemlidir.
Tedavi süreci kişinin infertilite nedenine ve menide sperm olup olmamasına göre değişmektedir. Eğer altta yatan ve tedavi edilebilir bir durum varsa öncelikle bu düzeltilmelidir.
Erkeklerde kısırlık yani infertilite sorununda şu tedaviler uygulanabilir;
Erkek Kısırlığının İlaç Tedavisi
İlaç tedavisinin tek kullanılabileceği durum esas olarak hormonal bozukluklarıdır. Sperm yapımını kontrol eden hormonların azaldığı durumlarda, bu hormonlar yerine konulduğunda sperm yapımı rahatlıkla sağlanabilir. Hipogonadotropik hipogonadizm adı verilen bu tabloda iki yıla kadar uzayabilen bir ilaç tedavisi sorası menide sperm elde edilebilmekte ve normal yolla veya tüp bebek tedavisi ile çiftler çocuk sahibi olabilmektedirler
Erkek Kısırlığının İğne Tedavisi
Hormonal bozukluğu olan kişilerde eksik olan hormonların yerine koyma tedavisidir. İlaçla tedavi edilebilecek hasta gruplarına uygulanan bir yöntemdir. Bu hastalarda ilaç tedavisi ile rahatlıkla sorun ortadan kaldırılabilir. Tedavi süreci 1-2 yıl sürebildiğinden bu hastaların sabırlı olmaları gerekmektedir.
Erkek Kısırlığının Aşılama Tedavisi
Menideki sperm sayısı 10 milyonun üzerindeyse ve morfolojik olarak şiddetli bir sperm defekti yoksa aşılma yöntemi uygulanabilir. Erkekten alınan sperm yıkanarak ölü hücreler ve toksik atıklar ortamdan uzaklaştırılır. Hareketli, kaliteli sperm oranı arttırılır ve bu sperm kadının rahim ağzından içeriye özel kateter vasıtasıyla verilir. Spermler kendileri hareket ederek yumurtaya ulaşırlar. Bu yöntemin uygulanabilmesi için;
Sadece sınırda sorunu olan olgular için önerilen bir yöntemdir. En kolay yöntemdir fakat başarı ihtimali düşüktür. Gebelik başarı şansı %10-15 arası değişmektedir.
Erkek Kısırlığının Yardımcı Üreme Teknikleriyle Tedavisi
In-Vitro Fertilizasyon ( IVF):Halk arasında klasik tüp bebek olarak adlandırılan yöntemdir. Aşılamadan farklı olarak; kadından alınan yumurta, erkekten alınan ve yıkanma sonrası ölü ve atık hücrelerden temizlenen sperm ile bir tüp içerisinde birleştirilmektedir. Bu sefer sperm yumurtaya daha yakın bir mesafeden ulaşmaktadır. Ancak, sperm yine kendi hareketi ile yumurtaya ulaşmakta ve kendi kapasitesi ile dölleme işlemi olmaktadır.
Intrasitoplazmik Sperm İnjeksiyonu (ICSI): Mikroenjeksiyon olarak adlandırılan bu yöntemde erkekten alınan spermler mikroskop altında incelenerek, mümkün olan en normal şekildeki spermler seçilir. Sonrasında bu spermler, mikroskop altında kadından alınan yumurtaya tek tek yerleştirilmektedir. Son 25 yıldır erkek infertilitesinde genelde uygulanan yöntem budur.
Yüksek Mikroskobik Büyütmeyle Seçilmiş Sperm Mikroenjeksiyon (IMSI):Klasik tüp bebek tedavisinde spermler mikroskopta yaklaşık 400 kat büyütülerek seçilirken, IMSI denilen yöntemde özel mikroskoplarda spermler 7200 kat büyütülerek daha ayrıntılı incelenerek seçilebilmektedir. Bu yolla özellikle spermin baş yapısında daha küçük büyütmelerde gözden kaçabilecek yapısal anormallikler tespit edilebilmekte ve yapısal ve genetik olarak daha sağlıklı spermlerin seçilmesi sağlanmaktadır. IMSI yöntemi;
Kısırlık (infertilite) Ameliyatı Olarak Bilinen Mikro TESE Tedavisi
Mikro TESE, ejakülatında yani menide hiç sperm hücresi bulunmayan (tıkayıcı olamayan azospermi) hastaların, mikroskobik operasyon ile testislerinden alınan dokudan sperm elde edilmesidir. Mikro TESE işlemi genel anestezi altında yapılan bir işlemdir. Testis açılarak, sperm kanalları gözlemlenir ve genişlemiş dolgun sperm kanalları görüntülenerek içerisinden sperm elde edilmeye çalışılır. Bu yöntem ile altta yatan neden bağlı olarak azospermik hastaların %40-60’ın sperm elde edilebilmektedir.
Ameliyat sperm bulana kadar yaklaşık 2 saat kadar devam eder. Genital bölgeye dayalı bir ameliyat olduğu için ameliyat sonrası kişi de kanama riski, enfeksiyon riski gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlara yönelik doktor önerilerine uyulması.