Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz ve glutensiz beslenme ile yan yana anılan çölyak hastalığı tedavi edilmediği takdirde kanser gibi ciddi tablolara neden olabiliyor.
Çölyak hastalığı buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun verdiği alerjik tepki ile ince bağırsak başlangıç bölgesinin anatomik yapısının değişmesine neden olan emilim bozukluğudur. Çölyak aynı zamanda bir ince bağırsak hastalığıdır.
Çölyak hastalığı, hastaların tümünde aynı belirtileri göstermez. Bazı hastalarda belirtiler çocuk, yaşta bazıları ise yetişkin yaşta görülür. Uzun süre anne sütü alan çocuklarda çölyak hastalığının belirtilerinin daha geç ortaya çıktığı yapılan çalışmalarla desteklenmektedir. Gluten içerikli besinlerin tüketilmeye başlandığı yaş ile alınan glutenin miktarı da oldukça önemlidir. Hastalığın belirti ve bulguları, ortaya çıkış zamanı kişiden kişiye oldukça değişkenlik gösterir.
Yetişkinlerde sindirim ile ilgili belirtilerin ortaya çıkma olasılığı daha düşüktür. Yetişkin hastaların ortalama üçte biri ishal sorunu yaşamaktadır ve belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Genellikle 1 yaşından sonra gluten içeren besinlerin tüketilmeye başlanması ile birlikte ilk belirtiler ortaya çıkmaktadır.
İleri dönemde ise;
Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır. Hasta insanların 1. derece yakınlarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığı %10 civarındadır. Tanı ve tedavi geciktikçe yetersiz beslenme ve diğer komplikasyonların gelişme riski de artacaktır. Bazen bir ameliyat, hamilelik, doğum, viral enfeksiyon, şiddetli duygusal stres gibi nedenlerle de çölyak hastalığı ortaya çıkabilir ya da tetiklenebilir.
Çölyak hastalığı, farklı belirtilerle ve çeşitleriyle ortaya çıkabiliyor. Bazı kişilerde belirtiler daha net olurken bazılarında ise hafif bir şekilde seyrediyor. Bu sebeple çölyak hastalığı, tipik (klasik), potansiyel ve sessiz olarak çeşitleniyor.
Klasik olarak da adlandırılan tipik çölyak hastalığı, gluten tüketimi sonrasında ortaya çıkan ve en sık görülen çeşidi olarak bilinir. Kusma, ishal, iştahsızlık, halsizlik, eklem ağrıları ve kaşıntı gibi belirtileri bulunan klasik çölyak hastalığı, 6-24 aylık bebeklerde görülmektedir.
Belirtilerini taşımasa bile testler sonucunda çölyak hastası çıkan ve ailesinde çölyak hastası bulunan kişiler, potansiyel çölyak hastasıdır. Bu çölyak çeşidine sahip kişilerin belli aralıklarla uzman doktora görünerek takibini yapması gerekir.
Çölyak hastalığına benzer belirtiler gösterse bile kanında çölyak hastalığına ilişkin antikor bulunmayan kişilerde non-çölyak gluten hassasiyeti görüşebilir. Bu kişilerin çölyak hastalığında olduğu gibi glutensiz beslenmesi gerekmektedir.
Hastaların öncelikle gastroenteroloji veya endokrinoloji bölümlerine başvurmaları gerekir. Çölyak hastalığı teşhisini koymak için hekim tarafından kanda glutene karşı antikor seviyesini ölçen testler (antigliadin antikorları, endomisyum antikorları transglutaminaz antikorları) istenmektedir. Eğer bu antikorlardan en az birisi pozitif olursa ince bağırsaktan biyopsi alınması gerekebilir.
Çölyak hastalığının tedavisi, kişinin hayatı boyunca buğday, arpa, çavdar yulaf gibi gluten içeren gıdalardan uzak bir beslenme alışkanlığı elde etmesidir. Az miktarda glutenin bile zarar verebileceğini göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Çeşitli ürünler içerisinde glutene rastlamak mümkün olduğu için marketteki gıdaların içeriklerine dikkatlice bakılmalıdır. Tek etkin tedavi yöntemi olduğundan glutensiz diyet yaşam boyu sürdürülmelidir. Diyete başlanılmasıyla birlikte 24 saat içerisinde klinik bulgular düzelir, iştah açılır, birkaç ayda kilo alımı sağlanır, 3-14 gün içinde bağırsak mukozasındaki hasarın ilerlemesi önlenir ve çocuklarda 3-6 ay, yetişkinlerde 1-2 yıl sürede tamamen iyileşmesi ve besinlerin emiliminin başlaması gerçekleşir. Ayrıca enerjiyi artırmak için bebeklerde mamalara, çocuk ve yetişkinlerde yemeklere orta zincirli yağ asitleri eklenebilir.
Glutenin vücutta sindirilememesi durumunda çölyak hastalığı ortaya çıkar. Glutene karşı duyarlı olan çölyak hastaları, bu besinleri tükettiğinde karın ağrısı, ishal, kusma, kabızlık, yorgunluk ve cilt yaraları gibi semptomlarla karşılaşabilirler. Bu kişilerin gluten diyeti uygulamaları gerekmektedir.
Çölyak hastalarının hayat boyu gluten içeren gıdalar tüketmesi yasaktır. Hastalar, gluten içermeyen gıdalardan oluşan bir beslenme programına uymak durumundadırlar. Gluten içeren gıdalar tüketen çölyak hastalarının, bağırsak mukozası tahrip olur ve uzun vadede bağırsakları geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görür.
Çölyak hastalığı için Gastroenteroloji tıbbi birimine başvurabilirsiniz.
Çölyak hastalığı, yaşam boyu devam eden genetik bir rahatsızlıktır. Yaşam boyu süren gıda alerjisi olarak tanımlanabilir.
Çölyak hastalarının rahatlıkla tüketebileceği ekmek tarifi vardır. Ekmek yapmak için mısır unu, pirinç unu ve nohut ununu karıştırabilirsiniz veya sadece mısır unu ile de yapabilirsiniz.
Malzemeler: (2 somun ekmek için)
Yapılışı:
Saklanması: Somunları, soğuduğunda 1 naylon torbaya koyarak paketleyiniz.
Dondurulması: Ekmek, 1 seferde yenilecek miktarlarda bölünerek buzdolabı poşetlerine konur ve derin dondurucuda muhafaza edilir.
Kahvaltı:
Ara Öğün:
Öğlen:
Ara Öğün:
Akşam:
Gece Ara Öğünü: