Kawasaki hastalığı genellikle sonbahar ve kış aylarında 5 yaş altındaki çocuklarda görülüyor. Nedeni henüz kesin olarak bilinmeyen kawasaki hastalığı tedavi edilebiliyor. Önceden geçirilen enfeksiyonların neden olduğu düşünülen kawasaki hastalığı; huzursuzluk, iştahsızlık, 5 günden fazla süren ateş, döküntü, dudakta çatlak, ağız içi, dil ve gözlerde kızarıklıklarla kendisini belli ediyor. Kawasaki rahatsızlığının tedavisinin ihmal edilmesi küçük yaştaki çocuklarda ilerleyen yaşlarda uzun süreli kalp komplikasyonlarına neden olabiliyor.
Mukokutanöz lenf nodu sendromu olarak da bilinen Kawasaki hastalığı, 1967 yılında Japonya’da çocuk doktoru Dr. Tomisaku Kawasaki tarafından tanımlanan ve 1976’dan itibaren dünyanın farklı yerlerinde de görülmeye başlanan akut ateşli bir hastalıktır. Erken çocukluk çağı hastalığı olarak bilinen Kawasaki hastalığı, %85 oranında 5 yaş altında çocuklarda görülmektedir. Nedeni henüz kesin olarak bilinmeyen Kawasaki hastalığı, yüksek ateş, ağız ve boğazdaki mukoza zarının iltihabı, kırmızımsı bir deri döküntüsü ve lenf düğümlerinin şişmesi ile belirti vermektedir. Ayrıca Kawasaki hastalarında kanı kalp kasına taşıyan arterlerde iltihaplanma, etkilenen koroner arterlerin duvarlarında genişleme veya şişkinlik ile kalp kası iltihaplanma oluşmaktadır. Hastane ortamında başarılı bir şekilde tedavi edilebilen Kawasaki hastalığı nadir olarak tekrarlamaktadır. Tedavinin ihmal edilmesi hastalığa yakalan çocukta ilerleyen yaşlarda kalp rahatsızlıklarına neden olabilmektedir
Kawasaki hastalığının 5 yaş altındaki çocuklarda sık görüldüğü bilinmektedir. Ancak hastalığın hangi sebeplerden kaynaklandığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bilim insanları, Kawasaki hastalığına bakteriler, virüsler ve çevre faktörlerinin neden olabileceğini üzerinde çalışmaktadır. Kardeşi Kawasaki hastalığı geçiren bir çocuğun hastalığa yakalanma riskinin yüksek olması, hastalığın genetik faktörlerden kaynaklanabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca hastalığın Asya ırkında sık görülmesi ise bazı genlerin Kawasaki hastalığına neden olabileceğini tahmin edilmektedir. Bulaşıcı bir hastalık olmayan Kawasaki hastalığı sonbahar ve kış aylarında sık görülmektedir.
Yarım asır önce tanımlanmasına rağmen hakkında henüz çok fazla şey bilinmeyen Kawasaki hastalığı ile ilgili bilinen çok az bilgi bulunmaktadır. Kawasaki hastalığı ile ilgili bilenler ise şunlardır:
Kawasaki hastalığının belirtileri genelde 3 aşamada ortaya çıkmaktadır.
Tedavi edilmemiş Kawasaki hastalığı çocuklarda edinilmiş kalp hastalıklarının önde gelen nedenlerinden birisidir. Tedavi edilmeyen Kawasaki hastalığı şu kalp komplikasyonlarına neden olur:
Kawasaki hastalığı 5 günden fazla süren, antibiyotiklere cevap vermeyen yüksek ateş ve aşağıdaki 5 bulgudan 4’nün görülmesi ile tanı konulur.
Bu belirtilerle Kawasaki hastalığından şüphelenilmesi durumunda ayrıntılı muayene, kan, idrar testleri ve en önemlisi de bir çocuk kardiyoloğu tarafından çekilecek Ekokardiyografi ile kesin teşhis konulur.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi Kawasaki hastalığında da erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhis edilerek tedaviye hemen başlanması ateş ve diğer akut semptomların çözülmesini hızlandırarak kalp hasarı riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Tedavi yüksek doz intravenöz immün globulin (IVIG) ve yüksek doz aspirin içerebilir. İmmünglobulin, kanın sıvı kısmından elde edilen antikorları içeren özel bir preparattır. Tedavi hastalığın başlangıcından sonraki ilk 10 gün içinde verildiğinde, IVIG’in tek başına aspirin alan hastalarda koroner arter anormallikleri insidansını yaklaşık %20’den %3’e indirdiğini göstermektedir.
Kawasaki hastalık teşhisi konduktan sonra hastalar hastaneye yatırılarak tedaviye başlanır. Taburculuk sonrası bu hastaların bir çocuk kardiyoloğu tarafından takip edilmesi çok önemlidir. Başlangıçta 2, daha sonra ise 6-8 haftalarda kontrol muayenesi mutlaka yapılmalı. Daha sonra ki süreçte koroner arterlerin durumuna göre takip araları açılabilir. Sonra ki dönemde özellikle bu çocuklara kalp dostu alışkanlıkların kazandırılması çok önemlidir.
Kawasaki hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Hastalığı enfeksiyonların tetiklediği düşünülmektedir. Bu nedenle genel enfeksiyon önlemleri, hijyen, güçlü bağışıklık sistemi, düzenli sağlam çocuk izlemi ve çocukluk çağı aşılarının eksiksiz yapılması gerekmektedir.