Otizm spektrum bozuklukları arasında yer alan Asperger sendromuna sahip kişiler daha çok yüksek işlevsellik göstermeleri ile biliniyor. Sosyal beceriler konusunda zorluk yaşayan asperger sendromu olanlar genellikle başkaları ile iletişim kurmakta zorlanırken, bu kişilerin zeka sorunu bulunmuyor hatta zeka düzeyleri ortalamanın üzerinde olabiliyor. Tek bir konuya odaklanmış yoğun ilgileri ise o konuda özel beceri ve yetenek geliştirmelerini sağlıyor. Asperger sendromunu tamamen iyileştirecek bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Ancak bu tanıyı almış çocukların yaşayacakları zorlukların farkında olunarak yapılacak tıbbi ve psikososyal destekler ile Asperger sendromu olan kişilerin normal veya normale yakın bir hayat sürmesi sağlanabiliyor.
İsmini Hans Asperger’den alan, otizm spektrum bozukluğunun bir çeşidi olan asperger sendromu, sosyalleşebilme ve etkili iletişim kurabilme yeteneklerini sınırlayan gelişimsel bir bozukluktur. Bu sendroma sahip olan kişiler dar ilgi alanlarına sahip olup, katı rutinler ve sıklıkla tekrarlayan davranışlar sergilerler.
2013 yılından önce kendi başına bir hastalık olduğu düşünülürken, 2013 yılından sonra otizm yelpazesi bozukluklarının içerisinde, yüksek işlevselliğe sahip bir alt kategoride yer almaya başlamıştır. Asperger sendromunda belirtiler diğer otizm yelpazesi bozukluklarına göre daha az şiddette görülebilmektedir. Bu sebeple yüksek işlevselliğe sahip denmektedir. İlk defa Pediatrist Hans Asperger tarafından tanımlandığı için, hastalık onun ismi ile anılmaktadır.
Asperger sendromu olan çocuklarda ilk olarak iki belirti dikkat çekmektedir. Bu özelliklerden ilki diğer çocuklar kadar zeki olmalarına rağmen sosyal beceriler ile ilgili zorluklar yaşamaları; ikincisi de tek bir konuya aşırı ilgi göstermeleri veya aynı davranışı tekrar tekrar yapmaya yatkın olmalarıdır. Bu iki özellik Asperger sendromunun belirlenebilmesi için önemlidir. Asperger sendromu yaşamın erken döneminden itibaren başlar. Çocuğun gelişimi ile beraber bazı belirtiler daha net fark edilir. Bununla birlikte Asperger sendromunda görülen belirtiler şu şekildedir:
Çocuklarında bu belirtilere benzer değişiklikler olduğunu düşünen ebeveynler ilgili uzman doktora başvurmakta geç kalmamalıdır.
Asperger sendromunda ilk belirtiler 4 ila 11 yaşlarında başlar ve teşhis bu yaşlarda konulmaktadır. Kızlara oranla erkeklerde daha yaygın olarak görülen asperger sendromunun kesin bir tedavisi bulunmamaktadır.
Tıpkı diğer otizm spektrum bozukluklarında olduğu gibi Asperger sendromunun da nedenleri henüz tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. Ancak çeşitli biyolojik, çevresel ve genetik faktörlerin otizm yelpazesi bozukluklarına yatkınlık oluşturduğu bilinmektedir.
Birçok araştırma belli genlerin otizm yelpazesi bozukluğu için risk faktörü olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalara göre risk faktörleri şu şekildedir;
Asperger sendromu tanısının doğrudan koyulmasını sağlayan bir kan testi veya görüntüleme yöntemi gibi yollar olmadığı için bu hastalığın teşhisini koymak zor olabilmektedir. Asperger sendromunun belirtileri kişiden kişiye göre değişebilmektedir. Tanı genellikle çocuğun gelişim öyküsünün alınması, davranışlarının gözlenmesi, dil ve iletişim becerilerinin değerlendirilmesi ile konulur.
Asperger sendromunun belirtileri kişiden kişiye göre değiştiği için tedavi seçimi de hastaya göre yapılmaktadır. Asperger sendromunu tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak bazı uygulamalar, sosyal ilişkilerde beceriksizlik, iletişim ile ilgili zorluklar, tekrarlayan davranışlar gibi belirtilerin iyileşmesine ve gündelik hayatın kolaylaştırılmasına yardımcı olmaktadır. Bunlar arasında sosyal beceri eğitimleri, konuşma ve dil terapileri, bilişsel davranışçı terapi, anne- baba eğitimi ve ilaç tedavileri sayılabilir. İlaç tedavileri depresyon, kaygı, takıntı gibi belirtilerin hafiflemesine yardım ederken, doğru bir tedavi ile Asperger sendromu olan çocukların okul ve sosyal hayatlarında karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelebilmeleri mümkün olmaktadır.
Asperger sendromunu tespit edecek bir test bulunmamaktadır. Doktorun yönlendirmesine göre fiziksel rahatsızlıkları ortaya çıkarmak için kan testi ya da röntgen çekimleri yapılabilmektedir.
Asperger sendromlu olan çocuklara karşı yaklaşırken basit diyalog cümleleri kullanmak gerekebilir. Bunun yanında göz kontağı kurmak, yaptığı aktiviteler için teşekkür etmek, bir olayı anlatırken hikaye halinde anlatmak sosyalleşirken daha rahat olmalarına katkı sağlayacaktır.
Asperger sendromu otizm spekturum bozukluğunun bir alt tipidir. OSB’li birçok çocuğun aksine, Asperger sendromlu çocukların erken dil gecikmeleri olmayabilir ve genellikle iyi gelişmiş dil becerilerine ve normal ila ortalamanın üzerinde zekaya sahiptirler. Bununla birlikte yüksek işlevli olmaları ve belirtilerinin görece daha hafif olması ile Otizmden ayrılır.