Nadir görülen rahatsızlıklar arasında yer alan Addison hastalığı, böbreküstü bezlerinin yeterli hormonları salgılamaması ile ortaya çıkıyor. Tedavi edilmediğinde “Addison krizi”ne yol açarak hayati tehlikeye neden olan bu hastalığın teşhisi genellikle 30-50 yaş arasında konuluyor. İlaçla tedavisi mümkün olan Addison hastalığının en belirgin belirtileri arasında aşırı yorgunluk, tuz yeme isteği, iştahsızlık ve kilo kaybı bulunuyor.
Addison hastalığı böbreküstü bezlerinin (adrenal bezler) normalde salgılaması gereken glukokortikoid, mineralokortikoid ve androjen hormonlarından bir veya daha fazlasını yetersiz üretmesi sonucu ortaya çıkan ve nadir görülen bir endokrinolojik hastalıktır.
Adrenal yetersizlik genel olarak ikiye ayrılır:
Adrenal yetersizliğin bu türü Addison hastalığı olarak isimlendirilir. Adrenal korteksin hasar görüp, yeterli düzeyde adrenokortikal hormonları üretmediği duruma birincil adrenal yetmezlik denir. Bu genellikle vücudun kendisine saldırmasının (otoimmün hastalık) sonucu oluşmaktadır. Bilinmeyen bir sebeple, bağışıklık sistemi adrenal korteksi yabancı, saldırıp yok edilecek bir şey olarak görür. Addison hastalığı olan kişilerde başka bir otoimmün hastalığa sahip olma olasılığı diğer insanlardan daha yüksek olmaktadır.
Böbreküstü bezini uyarıcı hormon olan ACTH’nın salgılandığı yer olan hipofiz ve hipotalamus bezlerini etkileyen hastalıklar nedeni ile böbrek üstü bezinin yetersiz uyarılması sonucu oluşan yetersizlik tablosudur. Bazı durumlarda da astım veya artrit gibi kronik rahatsızlıkları tedavi etmek için kortikosteroid kullanan kişilerin, bu ilacı aniden kesmesi geçici ikincil adrenal yetmezliğin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Addison hastalığının en sık görülen nedeni bağışıklık sisteminin böbreküstü bezini yabancı görüp saldırması ve harap etmesi sonucu ortaya çıkan otoimmün hastalıktır. Diğer nedenler arasında ise:
-Böbreküstü bezlerinin verem hastalığı (tüberküloz),
-Mikrobik hastalıkları,
-Böbrek üstü bezlerinin kanaması
-Başka kanserlerin böbrek üstü bezlerine metastaz yapması bulunur.
Addisson hastalığı belirtileri çoğunlukla birkaç ay içinde yavaş yavaş gelişir. Bazı durumlarda hastalık o kadar yavaş ilerler ki, hastalık veya yaralanma gibi bir stres kaynağı ortaya çıkana ve belirtileri daha da kötü hale getirene kadar bu semptomlar göz ardı edilir. Bu belirtiler arasında aşırı yorgunluk, güçsüzlük, karın ağrısı, kas ve eklem ağrıları, tuz yeme isteği, baş dönmesi, bulantı ve kusma, iştahsızlık ve kilo kaybı şeklinde sıralanabilir. Hastalığın bulguları ise ciltte özellikle baş, boyun, el sırtı ve mukozalarda (özellikle diş eti mukozası) koyulaşma, kan basıncı düşüklüğü, kadınlarda koltuk altı ve kasık bölgesinde kılların azalması ve cinsel isteksizlik şeklinde görülür.
Addison hastalığının erken dönemde tanısının konulması oldukça güç olabilir. Tanı için kan kortizol düzeyi ve bazı durumlarda uyarı testleri gerekebilir. Addison hastalığının, sekonder adrenal yetersizlikten ayrımı için ise kanda ACTH (Adrenokortikotropik hormon) düzeyi bakılır. Kan testlerinin tercihen sabah 8.00 -8.30 aralığında ölçülmesi uygun olmaktadır.
Addison hastalığında eksik olan hormonu yerine koyma tedavisi uygulanmaktadır. Bu hastalık genellikle yaşam boyu tedavi gerektirmektedir. Glukokortikoid olarak kısa etkili hidrokortizon tabletleri (veya eşdeğerleri) iki ya da üçe bölünmüş dozlarda kullanılmaktadır. Mineralokortikoid olarak ise fludrokortizon tablet kullanılmaktadır. İlaç dozları hastadan hastaya ve hastanın ek hastalıklarına göre değişmektedir. Bazı durumlarda Addison hastalığı bulunan kadınlarda nadiren DHEAS da kullanılabilmektedir.