Bademcik, boğazın arka kısmında yer alan iki adet yuvarlak bilye şeklini andıran ve çocukluk döneminde sıklıkla ateşli hastalıklara neden olan organ olarak biliniyor. Tonsilit olarak adlandırılan ve kronikleşen bademcik iltihabı, diş bakımında kötü hijyen ve iri bademciklere sahip olmak bademcik taşı oluşumuna neden olabiliyor. Tedavisi sağlanmayan bademcik taşı ağız kokusuna neden olarak sık sık enfeksiyon rahatsızlıklarına yol açabiliyor.
Tonsillolit olarak da bilinen bademcik taşı, bademciklerinizde gıda parçacıkları, bakteriler, tükürük veya diğer kalıntılar bademciklerin yüzeyinde sıkışan malzemelerin sertleşmesi sonucu oluşan küçük topaklardır.
Bademcik şişmesi, bademcik ağrısı veya bademcik problemi çocukluk döneminin kaçınılmaz sık görülen sağlık sorunu olarak bilinmektedir. Genellikle ateş, yutkunamama, halsizlik ve bitkin hissetme gibi belirtileri nedeniyle yatak istirahati gerektiren bademcik enfeksiyonu cerrahi müdahale gerektirebilmektedir. Beyaz ya da sarı renkli tanecikler şeklinde beliren bademcik taşı ihmal edildiğinde bir bilye boyuna ulaşabilmektedir.
Bademcik taşlarının oluşumuna neden olan bazı durumlar kısaca şu şekilde sıralanabilir;
Bademcik taşları bireylerde ciddi sağlık sorunlarına yol açmamaktadır. Ancak ortaya çıkan belirtilerin kişileri rahatsız etmesi ile tedavi gerektiren sağlık sorunu haline gelebilmektedir.
Bademcik taşı belirtileri arasında en bilineni ve rahatsız edici olanı ağız kokusudur. Ağız kokusu belirti olarak çoğu zaman tek başına ciddi bir hastalığın habercisi olarak görülmemektedir. Taş oluşumu sonrası ortaya çıkan ağız kokusu bireyleri oldukça rahatsız etmektedir. Bademcik taşı belirtileri şöyle özetlenebilir;
Bademcik taşı büyüklüğü ve dokusuna göre tedavi seçenekleri değişmektedir. Bademcik taşı büyük ve dokusu sert ise lazer, küretaj veya cerrahi operasyon gerektirebilmektedir. Lazerli tedavi olarak adlandırılan tıbbi ismiyle lazer kriptolizis’i bu alanda kullanılabilmektedir. Küretaj yöntemi ile bademciklerin yüzeyinde bulunan çukurcuk alanında biriken kalıntılar temizlenmektedir. Cerrahi yöntemde ise bademcik taşı, bademcik iltihabı veya bademcik şişmesi ile alakalı pek çok sağlık sorununu ortadan kaldırmak için bademcikler alınmaktadır. Ancak taş oluşumu sert değil ise ağız yoluyla bazı özel gargara kullanımları ve ilaç takviyesi önerilmektedir.
Bademcik taşı oluşumunu engellemek için bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra dış çevresel faktörlerin de etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık sorunlarının pek çoğunda bağışıklık sisteminin güçsüzlüğü yatmaktadır. Sık tekrarlayan bademcik enfeksiyonları taş oluşumunda en temel nedenler arasında yer almaktadır. Alınacak bazı önlemler ile taş oluşumu engellenebilir. Önlemler kısaca şunları içerir;
Hekim muayenesinin ardından bademcik taşı temizleme yöntemine karar verilmektedir. Kulak Burun Boğaz hekimin uygun gördüğü durumlarda tuzlu su ile gargara yapılabilir. Bazı durumlarda bademciğin tamamen alınması da önerilmektedir. Bademcik taşlarının kendiliğinden düşmediği ve gerekli görülen durumlarda ise cerrahi yöntem ile temizlik sağlanmaktadır. Taşların oluşum gösterdiği yerler koblatör ya da lazer gibi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.
Bademcik taşları nadir olarak ciddi sorunlara yol açmaktadır. Ancak boğazda yarattığı rahatsızlık hissi ve ağız kokusu bireyleri oldukça rahatsız etmektedir. Bademcik taşı oluşumunu engellemek için alınacak bazı basit önlemler sayesinde tedavi veya cerrahi gerektiren bu taşların oluşumunu minimum seviyeye indirilebilir.
Bademcik taşlarının yutulduktan sonra mideye veya farklı bir organa zarar vermesi nadir görülen durumlar arasındadır.
Tuzlu su ile gargara yapılması en bilindik yöntemler arasındadır. Kokunun giderilmesi için hekim kontrollünde gargara şeklinde bazı ilaçlar da kullanılabilir.