Özkaya Tıp Merkezi
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
MENÜ

Gırtlak Kanseri

Gırtlak Kanseri

Gırtlak kanseri, boğazda veya gırtlakta gelişen kanseri ifade eder. Boğaz, burnun arkasında başlayarak ve boyunda biten kaslı bir tüp şeklindedir. Boğaz kanseri olarak da tanımlanan gırtlak kanseri, çoğunlukla boğazın iç kısmında yer alan hücrelerde başlayabilir. Tütün ve alkol kullanımını en büyük risk faktörü olduğu gırtlak kanseri belirtileri kilo kaybı, nefes darlığı, kulak ağrısı ve ağız kokusu şeklindedir.

GIRTLAK KANSERİ NEDİR?

Boyun kanseri olarak da bilinen gırtlak kanseri, boğazda ses tellerinin olduğu bölgede oluşarak kötü huylu kitlesel olarak ortaya çıkan kanser türüdür. Boğaz kanseri genellikle gırtlakta yer alan glottis bölgesinde meydana gelir. Aynı zamanda tıbbi alanda gırtlak, larenks olarak isimlendirilir. Larenks kanseri olarak da isimlendirilen gırtlak kanseri, sık görülen kanser türleri arasında yer alır.

GIRTLAK KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Gırtlak kanseri, boğazın farklı kısımlarını farklı şekillerde görülerek özellikle ses kısıklığı şeklinde ortaya çıkabilir. Ses kısıklığının yanında öksürük, nefes darlığı, kulak, boğaz ve boyunda ağrı şeklinde de boğaz kanseri belirtileri görülebilir. Gırtlak kanserinin belirtileri şöyle sıralanır:

  • 3 haftadan fazla süren ses kısıklığı
  • Tamamen yutamamak, yutma sırasında ağrı
  • Kontrolsüz kilo kaybı
  • Nefes darlığı veya hırıltılı nefes alma

Ses kısıklığı

Ses kısıklığı gırtlak kanserinin en sık rastlanan belirtileri arasındadır. Ancak ses kısıklığının tek nedeni gırtlak kanseri değildir. Larinks iltihabı da denilen akut larenjit, çok fazla bağırmak, sigara kullanımı, reflü, burun akıntısı, alerji, tiroit problemleri, yaşlılık gibi birçok neden ses kısıklığına yol açabilir. Ses kısıklığının yanında se tonundaki ani değişimlere de dikkat edilmelidir.

Yutma güçlüğü

Yutma güçlüğü farklı şekillerde tarif edilebilir. Boğaza yapışmış bir kırıntı hissi, yemekleri tamamen yutamamak, yutma sırasında ağrı veya yanma hissi, yemeğin boğaza yapışıyor gibi hissedilmesi yutma sorunları olarak tarif edilebilir.

Yaşanan her yutma güçlüğü gırtlak kanserinin belirtisi değildir. Striktür olarak bilinen yemek borusunun zararsız daralması da yutma güçlüğüne neden olabilmektedir. Ancak ilerlemiş gırtlak tümörlerin de yutma güçlüğüne neden olabileceği unutulmamalıdır.

Kilo kaybı

Kontrolsüz kilo kaybı sadece gırtlak kanserinin değil birçok kanserin belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir. Gırtlak kanserinin ilerlemiş evrelerinde daha fazla görülmektedir. Kontrolsüz şekilde kısa sürede 4-5 kg. verildiği durumlarda rutin kontrollerin yaptırılması hayat kurtarıcı olabilmektedir.

Nefes Darlığı

Nefes darlığı veya hırıltılı nefes alma da gırtlak kanserinin belirtileri arasındandır. Özellikle giderek ilerleyen tarzda hırıltılı solunum ve nefes darlığı olması durumunda gırtlak kanseri düşünülmelidir.

  • Boğazda yumru veya şişlik hissi
  • Yorgunluk
  • Ağız kokusu
  • Kulak ağrısı
  • Kilo kaybı

Bu belirtilerin birçoğu kanser dışı sağlık sorunlarından kaynaklanabilmektedir. Özellikle uzun yıllar sigara ve alkol kullanan kişilerde benzer belirtiler ortaya çıkabilir.

Gırtlak kanserinin belirtileri şu nedenlerden de ortaya çıkabilir:

Kronik larenjit, sigara tüketimi, reflü, sesi zorlamak, kötü huylu olmayan benign tümörler, ses tellerinde laringeal nodül denilen doku büyümeleri, HPV’nin neden olduğu gırtlakta siğile benzer büyümeler gırtlak kanseri belirtileriyle karıştırılabilir. Ancak belirtileri dikkate alarak gerekli kontrolleri yaptırmak hayat kurtarıcı olabilmektedir.

GIRTLAK KANSERİ NEDEN OLUR?

Ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü ve boğaz sorunlarıyla ortaya çıkan gırtlak kanserinin başlıca nedenleri alkol ve sigara olarak bilinir. En sık görülen hastalık türleri arasında yer alan gırtlak kanserinin bir diğer nedeni ise HPV olarak açıklanabilir. Gırtlak kanseri gelişmesine neden olabilecek risk faktörleri şöyle sıralanır:

Tütün ve alkol kullanımı

Alkol ve tütün kullanımı gırtlak kanseri riskini artıran en önemli risk faktörlerinin başında gelmektedir. Tütün ürünü ve alkolün kullanım miktarı ve kullanılan yıl ne kadar fazlaysa risk faktörü de aynı oranda yükselmektedir. Günde 25 taneden fazla sigara kullanan veya 30 yıldan fazla süredir sigara içenlerin, sigara içmeyenlere göre gırtlak kanseri gelişme olasılığı yaklaşık 40 kat daha fazladır. Aynı şekilde uzun süredir ve düzenli alkol kullananlar alkol kullanmayanlara göre 3 kat daha fazla risk altındadır. Gırtlak kanserinin de içinde bulunduğu baş boyun kanserlerinin büyük bir çoğunluğunu nedeni sigara kullanımıdır. Sigara veya tütün ürünü kullanmayın sürekli olarak dumanına maruz kalan kişilerin de gırtlak kanseri olma riski artmaktadır.

Cinsiyet

Erkeklerin gırtlak kanseri olma riski kadınlara oranla 4-5 kat daha fazladır. Ancak son yıllarda kadınlar arasında sigara kullanımının yaygınlaşması gırtlak kanserinin kadınlarda da sık görülmesine neden olmaktadır.

Genetik faktörler

Ailesinde baş boyun kanseri veya gırtlak kanseri geçmişi olan kişilerde gırtlak kanseri gelişme riski olmayanlara oranla daha fazladır.

Yaş

Birçok kanser türünde olduğu gibi gırtlak kanserinde de ilerleyen yaş en önemli risk faktörleri arasındadır. Gırtlak kanseri 40 yaş altında nadir görülmektedir.

Beslenme tarzı

Kırmızı et, işlenmiş gıda veya kızarmış yiyecekleri fazla tüketenlerde gırtlak kanseri gelişme riski daha fazladır. Aynı zamanda A ve E vitamininden eksik beslenmenin de gırtlak kanseri nedeni olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Akdeniz diyeti olarak bilinen taze meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek yeteri miktarda A ve E vitamini almak gırtlak kanseri riskini azaltabilmektedir.

HPV virüsü

Daha çok cinsel yolla bulaşan ve kadınlarda genital siğil, rahim ağzı ve vajina kanserine neden olan HPV (Human papilomavirus enfeksiyonu) virüsünün gırtlak kanserine neden olabileceğini gösteren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.  HPV yaygın bir enfeksiyondur ve çoğu insanda herhangi bir soruna neden olmadan kendi kendine geçebilmektedir.

Zararlı maddelere maruziyet

Meslekten kaynaklanan bazı zararlı veya kimyasal maddelere uzun süre maruz kalmak gırtlak kanseri nedeni olabilmektedir.  

  • Talaş
  • Kurum veya kömür tozu
  • Boya dumanı
  • Boya üretimi ve kozmetik ürünler gibi birçok endüstride kullanılan formaldehit
  • Nikel
  • Temizlik çözücü olarak kullanılan iziopropil alkol
  • Sülfürik asit sisi
  • Asbest
  • Kötü ağız hijyeni ve reflü hastalığı da gırtlak kanseri nedeni olabilmektedir.

GIRTLAK KANSERİ TEŞHİSİ NASIL YAPILIR?

Gırtlak kanserinin erken teşhisi tedavide önemli avantajlar sağlamaktadır. Belirtilerden bir veya daha fazlası olan kişilerin zaman geçirmeden uzman bir kulak burun boğaz doktoruna gitmeleri hayati önem taşımaktadır.

Doktor muayenesi: Gırtlak kanserini teşhisinde doktor muayenesi hastalık hakkında fikir verebilmektedir. Doktor muayenede; sigara, alkol kullanımı gibi yaşam tarzı ve mesleki risk faktörlerini değerlendirir. Gırtlak kanserinde boğazda yumru şeklinde bir şişlik olabileceği için doktor fiziki muayene yapacaktır. Fiziki muayenede doktor; yanaklar ve dudaklar dahil olmak üzere ağzın iç kısmında topaklar veya şişlik hissi, ağız tabanı, boğazın arkası ile burun ve kulakları inceler. Gırtlak kanseri teşhisini netleştirmek için bir takım testler ve görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.

Nazendoskopi: Doktorun gırtlak ve boğazı daha iyi görebilmesi için kullandığı bir tür endoskopidir. Ucunda ışık ve küçük bir kamera bulunan esnek bir tüp ile hastanın burun deliklerinden girilerek gırtlakta anormal bir yapı varlığı incelenir. Nazendoskopi işlemi öncesi ön hazırlık yapmaya gerek yoktur.

Laringoskopi: Nazendoskopi işlemiyle gırtlağın yeterince incelenemediği durumlarda veya şüpheli bir oluşum belirlendiğinde uygulanmaktadır. Laringoskop işleminde kullanılan endoskop daha uzundur ve işlem ağız yoluyla gerçekleştirilmektedir. Laringoskop öncesi kan sulandırıcı ilaçların kullanılması kesilebilir. İşlem genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. 

Video Laringostroboskopi: Genel anesteziye uygun olmayan hastalarda veya ses tellerinde ortaya çıkan tümörlerin teşhisinde uygulanabilmektedir. Kullanılan endoskopun ucunda kamera ve fiber optik flaş ışığı bulunur. Tedaviden önce, tedavi sırasında ve sonrasında ses tellerini değerlendirmek için de yapılabilir. Yaklaşık 30 dakika süren işlem lokal anestezi altında gerçekleştirilebilir.

Biyopsi: Nazendoskopi veya Laringoskopi sırasında incelenen bölgelerde şüpheli bir yapı görüldüğünde doku örneği alınarak laboratuvara gönderilebilir. Biyopsi için kanserden şüphelenilen dokunun bir kısmı veya tamamını cerrahi olarak çıkarılabilir. Boyunda hissedilen bir yumrunun olduğu durumlarda İnce iğne aspirasyon biyopsisi de yapılabilmektedir.

Gırtlak kanseri teşhisinde görüntüleme yöntemlerinde de faydalanılabilir. Röntgen, ultrason, Bilgisayarlı Tomografi (CT), Manyetik Rezonans (MR) ve PET gibi görüntüleme yöntemleri kanserin tam bölgesi ve büyüklüğü hakkında fikir vermektedir.

GIRTLAK KANSERİ TEDAVİSİ NASILDIR?

Gırtlak kanseri tedavisi; tümörün bulunduğu tam bölge, evresi, derecesi ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir. Genel olarak gırtlak kanseri tedavisinde cerrahi,  radyasyon tedavisi(radyoterapi) ve kemoterapi uygulanmaktadır. Tedavide bazen bu seçeneklerden sadece biri kullanırken bazen kombin tedaviler uygulanabilmektedir.

Gırtlak Kanserinin Cerrahi Tedavisi

Endoskopik (yöntem ile kısmi gırtlak alınması) Rezeksiyon (Endoskopik Lazer Cerrahisi)

  • Daha çok erken evre gırtlak kanserleri ve lokal ileri evre gırtlak kanseri hastaları için uygun bir cerrahi yöntemdir.
  • Halk arasında ağız içi lazer ameliyatı olarak bilinen endoskopik rezeksiyon ameliyatı ağız yoluyla gerçekleştirildiği için her hangi bir kesi uygulanmamaktadır.
  • İşlem sırasında lazer kullanıldığı için kanama daha azdır.
  • İşlem genel anestezi altında ameliyathanede gerçekleştirilir.
  • Ağızdan ses tellerine kadar yerleştirilen tüpten gerekli cerrahi aletler ve lazer geçirilir. Mikroskop altında gerçekleştirilen operasyonda cerrah kanserli tümörü net bir şekilde görmektedir.
  • Tümörün durumuna göre cerrah bir kısmını lazerle kesebilir veya yüksek enerji kullanılan lazerle tamamen yok edebilir.
  • Endoskopik lazer cerrahi işleminden önce hastanın bu ameliyata uygun olup olmadığı belirlenmelidir. Lazer ameliyatı ağız yoluyla yapıldığı için hastanın dişlerinin ve boğaz yapısının bu işleme uygun olması gerekmektedir.
  • Ağız için lazer ameliyatından sonra hastanede yatış süresi tümörün bulunduğu bölge ve büyüklüğüne göre değişebilmektedir.
  • Genellikle büyük tümörlerde yapılan endoskopik lazer ameliyatlarından sonra oluşan şişlik nefes alma veya beslenmede sorunlara yol açabilir.
  • Ağız içi lazer ameliyatı genellikle konuşma ve yutma konusunda kalıcı sorunlara yol açmamaktadır. Ameliyattan sonraki birkaç gün konuşma kısıtlaması getirilebilir. Uzun süren konuşma sorunlarında konuşma terapisti ile çalışmak olumlu sonuçlar verebilir.

Gırtlak Kanseri Larenjektomi Ameliyatı

  • Tümörün büyüklüğüne ve yerine bağlı olarak gırtlağın kanserden etkilenen kısmı veya tamamı cerrahi olarak çıkartılır.
  • Kısmı larenjektomi denilen gırtlağın sadece bir kısmının alındığı ameliyatlar boyunda küçük bir kesi açılarak yapılabildiği gibi ağız yoluyla kesi yapılmadan da gerçekleştirilebilir.
  • Kısmi larenjektomi ameliyatlarında hastanın nefes alabilmesi için boyunda küçük bir delik açılır. Bu delik genellikle ameliyattan sonra kapanır.
  • Kısmi larenjektomi ameliyatlarından sonra geçici bir süre konuşma sorunu yaşanabilir. Ancak genellikle iyileşme sürecinden sonra konuşma ve nefes alma sorunu görülmemektedir.
  • Gırtlağın tamamımın çıkartıldığı yani total larenjektomi ameliyatlarında soluk alıp verebilmek için nefes borusu boğaza açılan deliğe bağlanır.
  • Total larenjektomi yani gırtlağın tamamının alındığı ameliyatlarda boğaza açılan delik kalıcıdır.
  • Total larenjektomi ameliyatlarından sonra hasta sesini kaybetmektedir. Konuşma cihazı veya ses cihazı olarak üretilen ses protezleri ile hasta iletişimini sağlayabilmektedir.
  • Total larenjektomi ameliyatlarından sonra ses sorununun yanında yutkunma, tat ve koku alma gibi sıkıntılar da görülebilmektedir.

Boyun Diseksiyon Ameliyatı

  • Gırtlak kanseri bazen boyundaki lenf bezlerine yayılabilir. Genellikle kanserli hücreler ilk olarak lenf bezlerine.  Gırtlak kanserinin cerrahi tedavisinde bazen lenf bezlerinin bir kısmı veya tamamını çıkarmak gerekebilir.
  • Lenf bezlerinin çıkarıldığı boyun diseksiyonu ameliyatlarında kas, sinir ve yakın dokularda çıkartılabilir.
  • Yan etkileri olduğundan her hastaya boyun diseksiyon ameliyatı uygulanmayabilir.
  • Lenf bezlerinin çıkartılması kanserin yayılmaması için en önemli tedbirlerden biri olmasına rağmen çıkartılan lenf bezlerine göre; kulakta uyuşma, alt dudakta hareket kaybı, dilde hareket ve his kaybı, omuzda hareket kaybı, boyun ve kolda hareket kaybı gibi yan etkilere yol açabilir.
  • Boyun diseksiyonu ameliyatından sonra radyoterapi uygulanabilir.
  • Herhangi bir şişlik, dolgunluk veya baskı hissinde, yutmada zorluk yaşandığında veya seste yaşanan değişikliklerde doktora başvurmak gereklidir.

Gırtlak Kanseri Radyoterapi Tedavisi

  • Erken evre gırtlak kanserinde ilk tercih radyoterapi tedavisidir. Kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjinin kullanıldığı radyoterapi tek başına kullanılabileceği gibi tümörün yeri ve büyüklüğüne göre cerrahi ve kemoterapi ile birleştirilerek de uygulanabilir.
  • Raryoterapi tedavisi bazen gırtlak kanseri ameliyatlarından sonra da uygulanabilir. Gırtlak kanserinin nüks etmesini yani tekrarlamasını engellemek için, tümörün tamamının çıkartılamadığı durumlarda veya gırtlak duvarı boyunca büyüyen tümörlerde ameliyat sonrası radyoterapi uygulanabilir.
  • İleri evre gırtlak kanseri olan hastalarda daha iyi sonuç alabilmek için kemoterapi ile birlikte radyoterapi uygulanabilir.
  • Gırtlak kanserinin ileri evrelerinde uygulanan radyoterapi yutkunma veya nefes almak gibi yaşanan sıkıntıları azaltabilir.
  • Radyoterapi tedavisi sırasında; yorgunluk, ciltte kızarma veya koyulaşma, boğaz ağrısı, yutma zorluğu veya şişme gibi yan etkiler görülebilmektedir.

Gırtlak Kanserinde Kemoterapi Tedavisi

  • Gırtlak kanserinde kemoterapi tedavisi ameliyat öncesi ve sonrası yapılabilir. Genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanır.
  • Ameliyat öncesi kemoterapi uygulanarak tümörün boyutu küçültülerek ameliyat edilebilecek seviyelere getirilebilir.
  • Gırtlak kanserinin tekrarlamaması için kemoterapi uygulanabilir.
  • Kemoterapi tedavisinde son yıllarda hedefe yönelik akıllı ilaçlar ön plana çıkmaktadır. Hedefe yönelik akıllı ilaçlar kemoterapinin yaşanabilecek yan etkilerini azaltırken tedavinin etkinliğini artırmaktadır.

E-Hizmetler

7/24 Kolay & Hızlı Randevu

Özkaya Tıp Merkezi Özkaya Tıp Merkezi
0(312) 417 8585