Halk arasında kulak kireçlenmesi olarak da bilinen otoskleroz, iç kulak ve orta kulakta süngerimsi görünümlü yeni kemik oluşumları ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Daha çok kulakta çınlama ve işitme kaybı belirtileriyle ortaya çıkan otoskleroz hastalığı, kadınlar ve genetik yatkınlığı olan kişilerde daha fazla ortaya çıkabilmektedir. İç kulak kireçlemesi yani otoskleroz tedavisinde işitme cihazı ya da farklı ilaçlar kullanılabilmektedir. Ancak kesin tedavi cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.
Otoskleroz, iç kulak ve orta kulakta mikro düzeyde kemik erezyonları ve erezyonlar çerçevesinde yeni kemik oluşumu ile ortaya çıkar. Yeni kemik yapılarının ortaya çıkması genellikle iletim tipi işitme kaybına yol açmaktadır. Normal şartlar altına ses titreşimleri dış kulak tarafından kulak zarına iletilir. Kulak zarı bu titreşimleri orta kulaktaki çekiç (malleus), örs (inkus) ve üzengi(stapes) kemiklerine gönderir. Üzengi kemiğinin hareket etmesiyle iç kulaktaki sıvı da hareket eder ve iç kulaktaki hücreler uyarılır. Bu hücreler ses titreşimlerini beyne gönderilen elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu sürecin herhangi bir kısmı hasar görürse işitme kaybı meydana gelebilir. Otoskleroz hastalığında kulak içinde oluşan yeni kemik odakları çekiç, örs ya da üzengiyi etkilemektedir. Genellikle üzengi kemiğinin titreşmesini engelleyen otoskleroz hastalığı işitme kaybına neden olabilmektedir.
Otoskleroz (İç kulak kireçlenmesi) nedeni kesin olarak belli değildir. Ailesinde otoskleroz olan kişilerde hastalık daha fazla görülmektedir. Bu da otoskleroz hastalığının genetik etkileri olabileceğini göstermektedir. Otoskleroz hamilelik sırasında bazen ortaya çıkabilmektedir. Gebelik sırasında otoskleroz hastalığının ilerlemesinin hormon seviyelerindeki değişikliklerden kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca kızamık geçiren hastalarda otoskleroz hastalığının daha fazla görüldüğü bilinmektedir.
Kulaç kireçlenmesi erken ve geç evre olarak ikiye ayrılmaktadır. Erken evrede kulakta kireçlenme henüz oluşmamıştır. Erken evre, yumuşak evre olarak da adlandırılmaktadır. Bu dönemde kişiye, sodyum florür içerikli tabletler verilerek kulak kireçlenmesinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Kulak kireçlenmesi ilerleyerek geç evre kısmına geçtiğinde cerrahi bir tedavi yöntemi uygulanması gerekebilir.
İç kulak kireçlenmesi yani otoskleroz en yaygın belirtisi işitme kaybıdır. Otoskleroz hastalığında ortaya çıkan işitme kaybı daha çok düşük seviyeli veya tiz sesleri duyamamak olarak ortaya çıkar. İşitme kaybı zamanla ilerleyebilir. Otoskleroz durumunda işitme kaybı daha çok iki taraflı yaşanmaktadır. İşitme kaybı, kulak ağrısı gibi belirtilerin yanı sıra Otoskleroz belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
Otoskleroz, işitme kaybı olarak ortaya çıkarak kulak çınlamasına neden olabilir. Kişilerde tek ya da iki kulakta birden işitme kaybı olabilir. Bu durum ortaya çıkarken kişi yavaş yavaş, kısık sesleri işitemediğini fark edebilir.
Kulaç kireçlenmesi tedavisi geciktirilerek müdahale edilmediği durumlarda kalıcı işitme kaybı riski oluşturabilmektedir. Kireçlenme enfeksiyona bağlı olarak geliştiğinden kulak zarında ağır hasar bırakabilmektedir. Kulaktaki kireçlere uzun süre müdahale edilmediğinde kulakta birikerek kemikçiklere zarar verebilir.
Otoskleroz (İç kulak kireçlenmesi) teşhisi kulak, burun, boğaz uzmanı bir doktor tarafında teşhis edilir. Muayene sırasında hastanın hikayesi önemlidir. Kulak muayenesi genellikle normaldir. Bazen kulak zarı arkasında hafif kırmızımsı bir refle gözlenebilir. Bu durum hastalığın başlangıç evresinde olduğunu işaret eder. Otoskleroz ile benzer belirtileri sahip olan rahatsızlıkların elenmesi için kulağın için incelenmektedir. Yaşanan işitme kaybının derecesinin belirlenmesi için işitme testleri yapılmaktadır.
Kulaç kireçlenmesinde durumun ciddiyetine bağlı olarak cerrahi müdahale yapılıp yapılmayacağı belirlenmektedir. Kulak kireçlenmesinin yarattığı problemler işitme cihazı kullanılarak da çözülebilmektedir. Bu noktada uzman doktorun önereceği tedavi yöntemlerinden ilerlemek doğru bir seçim olacaktır.
Kulak kireçlenmesi teşhisi konulduktan sonra hızlı bir şekilde tedaviye başlamak hastalığın ilerlemesini engelleyerek iyileşmesinde etkili olacaktır. Fiziksel muayenenin ardından tedavi planı oluşturularak gerekirse cerrahi müdahale ile kulak kireçlenmesi tedavisi uygulanabilir. Bu cerrahi müdahale ile kulakta kireçlenme temizlenmesi amaçlanmaktadır.
Otoskleroz başlangıç aşamasındaysa her hangi bir tedavi uygulamayıp hasta takip edilebilir. Bu süreçte belirli aralıklarla işitme testi yapılarak hastanın işitme durumu yakından takip edilmelidir. Ancak otoskleroz zamanla ilerleyebilen bir rahatsızlık olduğu için tedavi konusunda hassas davranılmalıdır.
Otoskleroz tedavisi genel olarak şu şekilde yapılmaktadır;