Insomnia (uykusuzluk), uykuya dalma, uykuda kalma ve uykuyu sürdürmede zorluk yaşamaya neden olan uyku bozukluğudur. İnsomnia hastalığında kişiler kısa süre içinde uykuya dalamaz, dalsa bile derin bir uyku uyuyamadığı için uykuda kalamazlar, uyandılarsa da uykuya geri dönemezler. Genellikle uyku alışkanlıklarının değiştirilmesi uykusuzluğa iyi gelirken, altında başka bir hastalık söz konusuysa ilaç tedavisi de uygulanabilir.
İnsomnia, sık sık uyanma, uyandıktan sonra veya çok erken uyanıp uykuya dönememe nedeniyle uykuya dalma veya uykuyu sürdürmede zorluk yaşanan uyku bozukluğudur. İnsomnia sorunu kısa süreli (akut) olabildiği gibi, kişiyi kronik bir şekilde de etkileyebilir.
Uykusuzluk yakınması süresine göre 3 kısma ayrılır; uykusuzluk yakınması bir haftadan uzun sürmediyse akut ya da geçici, bu süre bir hafta ile üç ay arasındaysa subakut, uykusuzluk yakınması üç aydan fazla ise kronik insomniadan bahsedilir.
Dünya üzerinde yaygın görülen bir rahatsızlık olan uykusuzluk, her yaş ve cinsiyetten insanları etkiler. Nedenleri kişiye bağlı olarak değişkenlik gösterebilen insomnia, genellikle uyku saatinin sürekli değişmesi, uyku öncesi yemek yemek, strese bağlı depresyon ve alkol gibi faktörlere bağlı şekilde meydana gelir.
Kişinin sosyal çevresi ve iş hayatında çeşitli problemlere yol açabillen insomnia hastalığında kişiler ruhsal ve bedensel olarak kendilerini kötü hisseder. Bu hissiyat, uykusuzluğun psikolojik bir yansımasıdır.
Geceleri uykuya güçlükle dalmak, uykunun sık sık bölünmesi, sabahları erken uyanmak, gün içinde uykusuzluğa bağlı enerjinin düşmesi ve agresif, gergin bir kişilik yapısı insomnia’nın yaygın görülen belirtileri arasında yer alır.
Uykusuzluk hastalığı genellikle uyku düzeninin değişmesiyle iyileşir ancak uykusuzluğun altında tıbbi bir hastalık yatıyorsa bu durumda ilaç tedavisi önerilebilir.
Uykusuzluğun altında yatan yaygın sebepler strese bağlı depresyon, uyku öncesi yemek yenmesi, uyku saatinin sürekli değişmesi, uyku apnesi, nörolojik hastalıklar, hormonal problemler, huzursuz bacak sendromu, alkol tüketimi ve egzersiz eksikliğidir. Bu sebeplere, tiroid bezinin fazla çalışması ve kalp yetmezliği gibi hastalıklar da eklenebilir.
Uykusuzluğun en yaygın nedenlerini şöyle sıralamak mümkündür:
Geceleri uykuya dalmakta zorlanıyorsanız, uykularınız sürekli bölünüyorsa veya her ikisinden de muzdaripseniz yaşadığınız bu belirtiler insomnia hastalığının işaretleridir. Bunlarla birlikte sabahları erken uyanmak, gün içindeki enerji düşüklüğü, gergin ve agresif bir ruh hali, konsantrasyon bozukluğuna bağlı olarak gün içinde odaklanamama problemi ve sık hata yapmak uykusuzluk yaşayan kişilerde görülen belirtilerdir.
Aşağıda yer alan şu belirtiler insomnia (uykusuzluk) hastalığını işaret eder:
İnsanların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için gereken temel faktörler arasında uyku yer alır. Uyku sorunu yaşayan kişilerin hayat kalitesi düşer ve hem ruhsal hem de bedensel sağlıkları olumsuz etkilenir.
Ayrıca uykusuzluk problemi şu problemlere yol açabilir:
Uykusuzluk tanısı için öncelikle hastanın şikayetleri ve yaşadığı belirtiler ele alınır. Bu araştırmaların ardından tıbbi bir hastalğın varlığının incelenmesi adına kan testi yapılabilir. Eğer hala insomnia tanısı konulamadıysa kişi uyku merkezinde (polisomnografi) 1 gece tutularak çeşitli vücut aktiviteleri takip edilip kaydedilir. Buna beyin dalgaları, nefes alışverişine bakılması, kalp atışı, göz hareketleri ve vücut hareketleri dahildir.
Uykusuzluk tedavisinde öncelikle uykusuzluğun nedenlerine kökenlerine yönelik bir araştırma yapılmalıdır. Uykusuzluk şikayeti olan hastaların bir bölümü yalnızca uyku alışkanlıklarının düzenlenmesinden önemli ölçüde yararlanırlar. İnsomniahastaları bazı kurallar konusunda nedenine bakılmaksızın bilgilendirilmelidirler.
Uykusuzluk tipine göre öncelik olarak yaşam düzenlenmeleri yapılmalı daha sonra melatonin takviyesi gibi ilaç tedavileri tercih edilmelidir.
Kronik uykusuzluğa gün içinde yapılan hatalar neden olabileceği gibi uyku apnesi, huzursuz bacaklar sendromu veya gece gelen panik atak gibi farklı rahatsızlıklar da yol açabilir. Rahat kaliteli bir uyku için ilaçları tercih etmek yerine uykusuzluğa neden olan başlıca sorunun ne olduğu belirlenip buna uygun bir tedavi planlamak gerekir.
Uykusuzluk probleminin altından yatan nedenlerde psikiyatrik kökenli hastalıklara sıklıkla rastlanmaktadır. Depresyon gibi duygulanım bozuklukları uykusuzluk yakınmasına yol açabilir. Uykusuzluk yakınması psikiyatrik kökenliyse nedene göre tedavi uygulanmalıdır. Uykusuzluk yakınmasının daha çok geçici veya kısa süreli olduğu durumlarda uyku ilaçları (hipnotikler) bir haftayı geçmeyecek şekilde kullanılabilir.
Prensip olarak kronik uykusuzlukta uyku ilacı kullanımı yöntemiyle tedavi gerçekleşmez. Şayet zorunlu kalınırsa uyku ilaçları (hipnotikler) doktor kontrolünde hastadaki gerginliği kırabilmek adına 4-6 haftayı aşmamak koşuluyla verilebilir.
Hastaların doktor tavsiyesi almadan rasgele kullandıkları uyku hapları olumsuz neticeler doğurabilir. Zira hastaların kullandıkları bu tip ilaçlara zamanla tolerans gelişir. Yani aynı etki için dozun zamanla artması gerçekleşebilir. İlaçlar kesildiği takdirde ise uykusuzluk yakınması daha şiddetli bir biçimde geri döner.
Uykusuzluk hastalığının önüne geçmek ve daha kaliteli bir uyku uyumak istiyorsanız öncelikle uyku düzeninize dikkat edip aynı saatlerde yatıp aynı saatlerde kalkmaya özen gösterin. Bununla birlikte gündüz uyuyarak gece uykusunun önüne geçmemeniz gerekir. Ayrıca egzersiz yaparak vücudu yorup uykuya daha kolay dalmayı sağlayabilirsiniz. Diğer yandan yatmadan önce bir şey yememeli, çay-kahve tüketmemeli ve gerekirse melatonin takviyesi alabilirsiniz.
Uykusuzluğa iyi gelen yöntemler daha detaylı bir biçimde şöyle sıralanabilir: