Enfeksiyon, metabolik bozukluk, travma, toksin kaynaklı veya genetik nedenlere bağlı olarak periferik sinirlerde meydana gelen hasarlar ile ortaya çıkan nöropati; ayaklarda ve ellerde uyuşma, yanma, ağrı ve kuvvet kaybına neden olabiliyor. Nöropati sonucunda ortaya çıkan hastalığın tedavi edilebilmesi için altta yatan sorunun belirlenmesi gerekiyor.
Nöropati, vücuttaki periferik sinirler üzerindeki hasarı ifade eden hastalıklardır. Periferik sinir kaynaklı ağrılara nöropatik ağrı denilmektedir. Nöropati, sinirlerin travmatik hasara uğraması ya da enfeksiyon ile toksin kaynaklı olabilmektedir. Kalıtsal nedenler nedeniyle de ortaya çıkabilen nöropati, her yaşta ortaya çıkabilmektedir.
Birçok sorun nöropatiye neden olabilmektedir. Günümüzde çok ayrıntılı yapılan tetkikler sonucunda bile % 65-70’inde hastalığın nedeni bulunmaktadır. Geri kalan % 30’unda nöropati hastalığın nedeni belirlenememektedir.
Diyabet (şeker hastalığı): Periferik nöropatinin en sık nedenleri arasındadır. Yüksek kan şekeri sonucu bazı metabolik süreçler tetiklenmekte, sinirleri besleyen damarlarda tıkanıklık oluşmaktadır. Metabolik yan maddelerin sinirler üzerinde birikimiyle oksijen yetersizliği, sinirlerin kanlanma bozukluğu nöropatiye neden olabilmektedir. Bu süreçte sinirlerin ana gövdesinde, sinirlerin uçlarında ve sinirleri saran kılıflarda hasar oluşmaktadır. Türkiye’de her 100 kişiden 14’ü şeker hastasıdır. Şeker hastalarının en az yarısında ise nöropati oluşma olasılığı bulunmaktadır.
B12 vitamini, folik asit veya diğer B grubu vitaminlerinin eksikliği: Vücutta B12 vitamini eksikliği nedeniyle zamanla unutkanlık ve demans ortaya çıkabilir. Ek olarak özellikle duyusal sinirlerde periferik nöropati ve omurilikte hasar oluşabilmektedir.
Kemoterapi ilaçları: Kanser tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları nöropatiye yol açabilmektedir.
Entoksikasyonlar: Tarım ilaçları, tiner, solvent gibi çözücü maddeler, cıva ve kurşun gibi ağır metallere maruz kalmak periferik nöropatiye neden olabilmektedir.
Kanser: Kanser hücrelerinin salgıladığı bazı maddeler sinirlerde hasara yol açabilmektedir. Bazen kanser tanısı konulmadan önce, hastada nöropati bulguları ortaya çıkmaktadır.
Aşırı alkol kullanımı: Aşırı alkol kullanımı özellikle alt ekstremitelerde hakim duysal, küçük çaplı lif tutulumu ile giden nöropatinin nedenidir.
Kronik böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği nedeniyle kandaki ürenin yükselmesi ve elektrolit (Na, K, Ca, Mg) dengesizlikleri nöropatiye neden olabilmektedir.
Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği nedeniyle ortaya çıkan siroz nöropatiye yol açmaktadır.
Enfeksiyonlar: Sinirlerle ilişkili olan, zona, HIV, Lyme, CMV, EBV enfeksiyonu nöropatiye neden olabilmektedir.
Bağ dokusu hastalıkları: Romatizmal kaynaklı hastalıklarda nöropati oluşabilmektedir. Romatoid artrit, Sjögren sendromu, PAN, SLE gibi hastalıklarda çok sık nöropati görülür.
Kalıtsal nöropatiler: Kalıtsal nedenlere bağlı olarak gelişen bu nöropatiler, çocukluk çağında başlamakta ve ilerlemektedir. En sık görülen örneklerden biri Charcot- Marie-Tooth hastalığıdır.
Nöropatinin teşhisi hastanın şikayetleri, klinik muayenesi, laboratuvar tetkikler ve EMG (elektromiyografi) testi ile konulur. Nöropatinin teşhisinde EMG çok önemli bir tanı yöntemidir. Bu yöntemde hastanın kol ve bacaklarına ince elektrodlar (kablolar) bağlanarak ve düşük dozda elektriksel uyarılar verilerek, periferik sinirlerin kalınlığı, sinir kılıfının hasarlı olup olmadığı, sinirin elektriksel akımının normal olup olmadığı değerlendirilir.
Nöropatinin tedavisi altta yatan soruna bağlı olarak belirlenmektedir. En sık diyabet yani şeker hastalığına bağlı olduğu için, öncelikle kan şekerini kontrol altında tutmak önemlidir. Şeker hastalığı söz konusuysa hastanın şikayetlerine yönelik gerekirse ağrı kesici özellikli ilaçların ve sinir hasarını onarabilecek ilaçların kullanılması önerilir. Buna benzer şekilde, kronik böbrek yetmezliğinde de gördüğümüz nöropati vücutta biriken toksik maddelere bağlıdır. Bu maddeleri vücuttan uzaklaştırmak amacı ile verilen ilaçlar ve gerekirse diyaliz işlemi, nöropatinin iyileşmesine katkıda bulunmaktadır. Genetik nöropatilerde maalesef etkili bir tedavi bulunmamaktadır ve tedavilerin çoğu halen deneysel aşamadadır. Burada hastaya özel fizik tedavi ve şikayetlerini azaltmak için semptomatik tedavi uygulanabilmektedir.